On erdemli davranış
Beş erdem- li davranış şunlardır: Öldürmemek, çalmamak, bedenin aşırı aç- gözlülüğüne engel olmak, yalan söylemekten kaçınmak ve uyuş- turucu maddeleri kullanmaktan sakınmak. Bunlar, her türlü ma- nevi gelişme için temel öncelikli şartlardır ve ruhban olmayanlar- ı dan bile uymaları istenmektedir . . On erdemli davranıştan dört tanesi, yukarıda sayılan ilk dört davranışı içermektedir. Bunlara ek olarak iftiradan sakın- mak, hakaret içeren (küfür) sözleri sarfetmekten ve boş konuş- maktan imtina etmek, başkasının sahip olduğu şeye göz dikme- mek, kötü niyet beslememek, yanlış fikirlerde ısrar etmemek. Bunlardan sonuncusu, özellikle sapık inançlardan kendini ko.ru- ma gerekliliği ile alakalıdır. Mesela; "ruh"un varlığına, belirleyi- ci sebebin ahlaki sorumluluğu ortadan kaldırdığına, "başka bir alem"in olmadığına, Buda'mn yeni bir doktrin vazettiğine, ızdı- rabın dışında her şeyden kurtulmayı veya her şeyi yok saymayı tavsiye ettiğine inanmak.
Sayfa 102Kitabı okudu
Türk yüzyıllarca o ka dar ezilmiş, o derece yoksulluk çekmişti ki toplumsal adaleti hiç bilmeyen bir gelir dağılımı, başarıldığı kadariyla, kalkınmadan ona ne kadar az pay verse o kendini ilerlemiş sayıyordu. Hele bin yıllık tarihinde ilk kez eline geçirdiği oyla hükümet değiştirmek gücünü o ka dar yeni kullanmaya başlamıştı ki, bu sistemin "yalan- ci ve sahte" olduğuna onu inandırabilmek çok güçtü.
Reklam
Te dît hinek dibêjin ya; Jin taca serê me nin. Bi qesem bintuta wê tune, derewan dikin. Bi şev kes nizane çi tînîn serê jinan... * Görmüşsündür bazıları diyor ya; kadın başımızın tacıdır. Kesinlikle temeli yok, yalan söylüyorlar. Akşam oldu mu kadınların başına gelenleri kimse bilmez...
Sahte Belgelerle Tarihi tahrif eden birilerini hatırlattı...
. Kara propagandanın malzemesi yalan, iftira, bozgun çıkar'cı her türlü yol, sahte delil olduğu için, var olmayan her şeyi var gibi gösterir. Yalan, gerçekmiş gibi inandırıcı bir şekilde ortaya atılır. Kara propaganda nifak sokup ortalığı karıştırmak için çok kullanılan bir yöntemdir. Kara propaganda da kaynak daima gizlidir. Her ne sebeple olursa olsun kaynak ortaya çıktığında her türlü sorumluluk reddedilecek şekilde önceden hazırlıklı olunur. Kaynak gizli kaldıkça; yalanlar, rivayetler, şayialar, dedikodular verimli sonuçlar verir. .
Bütün kaypaklığına, hoppalığına ve yalan- cılığına karşın ona güvenim tamdı. Bana yalan söylediğini anladığım anda bile ona güveni- yordum. Yaptığı her yanlış, saçma ve ikiyüz- lü davranış için kendimce birtakım bağışlayı- cı nedenler bulabiliyordum. Aslında bende de biraz yalancılık yok muydu? Ben de dalavereci, kazıkçı ve ikiyüzlü biri değil miydim? Seviyor- san güvenmelisin; güvenirsen anlayışlı ve ba- ğışlayıcı olursun. Tamam, bütün bunlan yapa- bilirdim ama unutmak, işte onu yapamazdım. Benim bir yüzüm aptalın dik âlâsı, öbür yüzüm de araştırmacı, yargıç ve cellattır.
Yalan söyleyen tarih(çi) utansın:)
İnsanlar gözleriyle gördükleri basit vakaları bile birbirinden ayrı şekilde, hatta birbirini nakzeder şekilde anlatırken, vesika denilen kırıntıların yardımıyla binlerce yıllık hadiseleri tespit etmek iddiası size ciddi geliyor mu? Vesikaları bırakanların aklından, görüş kabiliyetinden ve bilhassa vicdanı ile namusundan emin misiniz?
Reklam
58 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.