Bütün kaypaklığına, hoppalığına ve yalan- cılığına karşın ona güvenim tamdı. Bana yalan söylediğini anladığım anda bile ona güveni- yordum. Yaptığı her yanlış, saçma ve ikiyüz- lü davranış için kendimce birtakım bağışlayı- cı nedenler bulabiliyordum. Aslında bende de biraz yalancılık yok muydu? Ben de dalavereci, kazıkçı ve ikiyüzlü biri değil miydim? Seviyor- san güvenmelisin; güvenirsen anlayışlı ve ba- ğışlayıcı olursun. Tamam, bütün bunlan yapa- bilirdim ama unutmak, işte onu yapamazdım. Benim bir yüzüm aptalın dik âlâsı, öbür yüzüm de araştırmacı, yargıç ve cellattır.
Yalan söyleyen tarih(çi) utansın:)
İnsanlar gözleriyle gördükleri basit vakaları bile birbirinden ayrı şekilde, hatta birbirini nakzeder şekilde anlatırken, vesika denilen kırıntıların yardımıyla binlerce yıllık hadiseleri tespit etmek iddiası size ciddi geliyor mu? Vesikaları bırakanların aklından, görüş kabiliyetinden ve bilhassa vicdanı ile namusundan emin misiniz?
Reklam
. . . Tolstoy'u ve savaşın bir yazar için ne kadar faydalı bir dene­ yim olabileceğini düşündüm. Savaş en önemli temalardan biri olma­ nın yanı sıra, hakkında dürüstlükle yazmanın en zor olduğu olduğu konulardandır. Savaşa tanık olmamış yazarlar savaşı kıskançlıkla bir oyuncak, bir garabet, veya bir hastalık gibi göstermeye çalışsalar da, savaş aslında sadece kaçırdıkları telaf i edilemez bir deneyimdir. Savaş hakkındaki öykülerimde konuyu dikkatli ve dürüst bir şe­ kilde ele alıp birçok açıdan inceleyerek savaşın tüm yüzlerini göster­ meye çalışt ı ğı mı bilmenizi isterim. Yani sakın bir öykünün salt benim bakış açımı anlat t ığını düşünmeyin çünkü durum kesinlikle bu kadar basit değil. Savaşın kötü olduğunu biliyoruz. Yine de bazen savaşmak şart oluyor. Ne var ki savaş hala kötüdür ve bunu söyleyen kimseye yalan­ cı diyemeyiz. Savaş hakkında dürüstçe yazmak son derece karmaşık ve zor bir iş. Örneğin çok basitçe ve kişisel bir şekilde ele alırsak, ital­ ya'daki savaşta bir çocuk olarak çok korkmuştum. ispanya'da ise ilk birkaç haftadan sonra korkum kalmamıştı hat t a gayet mutluydum. Ancak başkalarındaki korkuyu anlamamak veya varlığını inkar etmek kötü yazarlık olur. Sadece bütün olayı şimdi daha iyi anlıyorum . . . . Asker kaçakları ve kahramanlar, korkaklar ve cesurlar, hainler ve asla hain olamayacak insanlar hakkında eşit derecede anlaşılabilir yazabiir n ek isterdim. Bu tür insanlar hakkında çok şey öğrendik.
Yalan söylemek, iğrenç bir şeydir. Ağzımızdan çı­ kan sözü bile kontrol edemiyorsak, hayvanlardan ne farkımız kalır?
51 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.