Hey gidi yalan dünya, sana neden bu kadar bağlanıyor, çadırımızın kazıklarını derinlere çıkıyoruz ki? Neden düşünemiyoruz en derin çadır kazıklarının da bir gün yerlerinden söküleceklerini ve sahibinin alınıp götürüleceğini? Kur'an ve sünnet senin geçiciliğini anlatıp duruken, kimler kafamıza işledi, "hiç ölmiyecekmiş gibi sana çalışacağımız" hurafelerini? Zaten bütün kayıplarımız bu yüzden, yani her şeyimizle sana bağlanmamızdan kaynaklanmıyor mu?
Hey gidi yalan dünya, sana neden bu kadar bağlanıyor, çadırımızın kazıklarını derinlere çakıyoruz ki? Neden düşünemiyoruz en derin çadır kazıklarının da bir gün yerlerinden söküleceklerini ve sahibinin alınıp götürüleceğini?
Kur'an ve Sünnet senin geçiciliğini anlatıp dururken, kimler kafamıza işledi, “hiç ölmiyecekmiş gibi sana çalışacağımız" hurafelerini? Zaten bütün kayıplarımız bu yüzden, yâni her şeyimizle sana bağlanmamızdan kaynaklanmıyor mu?
Filistin; sabrediyorsun, biliyorum. İnanıyorsun, biliyorum. Ve yine biliyorum, sen, babasının şehadetine uzunca üzülen ve hala günlerce ağlayan küçük bir çocuksun.
Müslümanlara zulmedenler dahil, yeryüzünde insanlara zulmeden herkes, ama herkes, bir gün gelecek, hukuk karşısında hesap vermek mecburiyetinde kalacak! Çünkü dünyanın kuralı budur ve tarih buna şahittir.