Paul Ekman insanların duygu ve düşüncelerini yüz ifadelerine nasıl yansıttığını araştırmış. Her milletten insanın aynı duygu karşısında aynı yüz ifadelerini sergileyip sergilemediğine, yüz ifadelerinin sonradan mı öğrenildiğine araştırmasında yer vermiş.
Kitapta da bu araştırmasında edindiği bilgiler fotoğraf yardımıyla anlatılıyor.
Keyifli okumalar.
Kelimeler, duygularımızla uğraşma yollarımızdan bir tanesidir. Duygusal olduğumuz zamanlarda kelimelere başvururuz, ama bu duyguları kelimelere indirgeyemeyiz.
“En çok değer verdiğimiz kişilere en fazla kızmamızın nedenlerinden biri de,bu kişilerin bizi en yakından tanıyan,korkularımızı, zayıflıklarımızı ve bizi en fazla incitecek şeyin ne olduğunu en iyi bilen kişiler olmalarıdır.”
Hâlbuki duygular bir süreçtir; evrimimiz ve kişisel geçmişimize bağlı olan, iyi halimizi ilgilendiren önemli bir şey oluştuğunu hissettiğimiz belirli bir otomatik değerlendirme biçimidir.
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Duygusal olduğumuz şeyler karşısında çok fazla kontrollü olamayız; ama yine de, çok kolay bir iş olmasa da, duygularımızı tetikleyen unsurları ve duygusallaştığımız zamanlardaki davranış biçimlerimizi değiştirebilmemiz mümkündür.
Rivayet olunur ki Hz. Ali’nin huzuruna bir adam gelir ve
” Ya Ali ! Ben seni çok seviyorum ” der.
Hz. Ali bir anlık sükutun ardından adama döner ve
” Sen yalan söylüyorsun ” der.
Adam , Hz. Ali’ye bir kaç kez aynı şeyi söylemesine rağmen Hz. Ali’nin kararlı tavrı neticesi itiraf etmek zorunda kalır ve
” Ya Ali , benim yalan söylediğimi nasıl anladın ? ” der.
Hz. Ali adama şöyle cevap verir :
” Sen yanıma gelip ‘ Ya Ali , ben seni çok seviyorum ‘ dediğinde , ben dönüp kalbime baktım. Kalbimde sana karşı bir sevgi bulamadım. Buradan yalan söylediğini anladım. Eğer sözün doğru olsa idi benimde kalbimde sana karşı sevgi olduğunu görürdüm ” der.
Kalbinin sesini duyabilenler için bu güzel bir ölçü , şaşmaz bir terazidir.
Yalnız dikkat edilmesi gereken bir şey vardır ki , kişi nefsinin ya da şeytanın seslenişini kalbinin seslenişi sanmasın !
Kalbin sesi Rabbinin seslenişi , Allah’ın emri ile meleğin seslenişidir.
ÖLMEDEN ÖNCE OKUMAK İSTEDİĞİM YAKLAŞIK 600 KİTAP SON..
200. Tüketim kültürü
201. Beşinci disiplin
202. İçinizdeki devi uyandır
203. Sınırsız güç
204. Bedenin dili
205. Söz söylemek ve başarmak sanatı