Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dokuzunucu Hariciye Koğuşu Peyami Safa Türü: roman Sayfa sayısı: 112
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Yine lise zamanlarımda okuduğum ama rafta görünce bende yeniden okuma isteği uyandıran bir hikaye
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
7 yaşından beri bacağındaki eklem tüberkülozu nedeniyle çocukluğunu yaşayamayan, 15 yaşına geldiğinde ise hastalığı iyice şiddetlenen bir gencin iç dünyasına ışık tutuyor, ayrıca otobiyografik öğeler taşıyor. Peyami Safa’nın da gençliğinde
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm.”
“Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşırıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir, eşya bile.”
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
149 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Peyami Safanın xəstəliyi dövrünün hislərini,üzüntülərini və psixolojik durumunu cümlələrə tökərək yazdığı romanı.Əsər Nazım Hikmetin Peyami Safaya həyatını qələmə alması üçün etdiyi israr nəticəsində yazılır. Bu nöqteyi-nəzərdən “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” avtobiyoqrafik xarakterli əsər kimi dəyərləndirilə bilər. “Bir gün hastanelerde okunmak
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
119 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
*Dünyanın hiçbir Nüzhet’i yalan söylememelidir.(49) İlk baskısı 1930 yılında yapılmıştır. Otobiyografi özelliğini taşıyan kitap, Peyami Safa’nın küçük yaşta kemik veremi geçirmesi ve romanda karaktere bir isim verilmemiş olması bu ihtimali güçlü kılar. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, genç yaşta yakalandığı ve tüm hayatını etkilediği hastalığı olan
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
dünyanın hiçbir nüzhet'inin yalan söylememesi için ağır ve yakıcı bir gerçekçilikle yazılmış, türk edebiyatının varlığına şükrettiren harikulade roman. müzelik roman tanımı getirmiş bir okuyucu, oysa ne doğru ve ne yanlış. hislerin çok eskiden gelişi, hatta yazılış tarihi bakımından da doğru denecek bu eserin günümüzde geçerliliğini yitirdiğini
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Nüzhet
Peyami Safa'nın Nazım Hikmet'in "bırak bu Cingöz Recai'leri falan bu hastalığını yazsana asıl" önerisiyle küçükken geçirdiği ve kendisinde kalıcı izler bırakan bir kemik hastalığını anlattığı kısa romanıdır. Peyami Safa sonradan aralarının bozulmasına rağmen söz verdiği gibi kitabı Nazım Hikmet'e "canım Nazım'a, kara sevda ile"
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Alkım Kitabevi Yayınları · 2012101,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Türklerin Dostoyevskisi
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim; Bu bir başyapıt! Peyami Safa da Türklerin Dostoyevskisi. İnsanın tüm dehlizlerine inen ne bir eksik ne bir fazla tahlilleri ile tamamen insanı ve insana dair duyguları çıplaklıkla sergileyen bir roman. Psikoloji biliminin edebiyatı takip ettiğini gösteren en güçlü örneklerden biri. Ve bunu yaparken
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Kader...İnsanın eline geçen şanslar,bazen o şansları kazanmak için bile verilen çetin uğraşlar...Acı ve aşk arasında dokunmuş mekan-psikolojik mekiği..Okurken bacağınız az da olsa sızlayacaktır.... Muhteşem psikolojik analizlerin ve ruhsal betimlemelerin bulunduğu bir roman. Hastalık, yalnızlık, kimsesizlik, çaresizlik ve aşk ancak bu kadar naif bu kadar güzel anlatılabilirdi. Gerçek bir hikaye olması bende ayrı bir aromaya ayrı bir kederlenmeye sebep oldu. Özellikle Nüzhet’in söylediği yalan sonrası 15 yaşındaki bir gencin ağzından çıkan o muthiş isyanı.. direkt aktarıyorum; “Bir yalan söylendiği zaman insanların değil,eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan Kiremitler uçmalı, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalı, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân....”
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Küçüklüğümde hariciyenin ne demek olduğunu bilmez ve koğuş yazdığı için hapishane ile ilgili olduğunu sanırdım. Sonradan öğrendim ki hapisaneden farksız bir hastane odasında yaşanan hayatta kalma savaşı imiş. Okumadan önce bir şeyi daha öğrendim ki bu kitap Peyami Safa'nın kendi biyografisi imiş aslında... Okumak nasip oldu... Yazarın
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
~ Sızlanışlarım ~ Bugün düşündüm;ben de gül yetiştiren adamım.Çünkü yaşadığım toplumun içine girdiğimde,insanların arasına karıştığımda şok yaşadığım,garipsediğim bazı tepkilerle (daha doğrusu tepkisizliklerle?Tepkisizlik bir tepki midir peki?) karşılaşıyorum.Bir tek bana mı anormal geliyor bütün bunlar diyorum. Sahte dünyalar oluşturulmuş,sosyal medya için yaşanan hayatlar ve insanların bunları normalleştirilmesi,toplumsal yanlışlıklar ve insanların bunları da kanıksaması.Misal;yere çöp atan bir insanı kimsenin uyardığını görmüyorum.Halbuki öyle bir tepki vermeli ki toplumun her ferdi o kişi bunu yapmamalı,cesaret bile edememeli.Sokak satıcısı küçük çocuklar,herkes yanından gelip geçer,belki birileri birkaç bozuk para verir,köklü çözüm yoktur,toplumsal tepki yoktur.Önünde yürüyen adam arkasındaki insanı düşünmeden sigarasını üfler mesela,dumanı içine çekmek zorunda bırakılırsın. Hoş olmayan durumlara karşı toplumsal duyarlılığımızın şu şekle dönüşmesini diliyorum: 9. Hariciye Koğuşundan bir alıntı: Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki,yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu;ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil,eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum.Yalana her şey isyan etmelidir.Eşya bile:Damlardan kiremitler uçmalıdır,ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır,camlar kırılmalıdır,hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân...
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,7bin okunma
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.