Başrollerını Tarık Akan ve Hale Soygazi'nin paylaştığı 1977 yapımı 'Sevgili Dayım' ve Mehmet Aslantug'un basrolde yer aldığı 'Yalancı(1993)' sinema filmleri, eserin Tv'ye uyarlamalarıdır.
Fremont Sabin adında bir zengin, kendi evinde öldürülür ve yanındaki papağanı, onu Helen adında birinin öldürdüğünü iddia etmektedir. Bu arada Fremont'un oğlu olan ve üvey annesinden haz etmeyen Charles, Perry Mason'dan katilin bulunması ve vesayet işlemleri için yardım ister. Bu arada papağan ile ilgili bazı ortaya çıkan gerçekler, soruşturmanın yönünü tamamen değiştirecektir.
Son derece güzel bir Perry Mason romanı daha.
Yalancı ŞahitErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 19653 okunma
Hz. Adem cennetten kovulup en büyük cehennem olan dünyaya gönderilişi. Ezâların en büyüğünü tattıktan sonra Havva'yı yanına isteyen göğsündeki boşluğu Havvayla dolduran Hz. Adem'in -cennete ait dünyadaki ilk insanın- Yaradanın büyüklüğüyle 2 tane çocuklarının olması. Habil ve Kabil. Habil uyumlu, kurallara uyan, itaatkar bir çocuk, Kabil isyankar, kötü bir çocuk. Hz. Adem ki yalancı şeytana uymuş, çocuğu ise şeytanla işbirlik halinde. Dünyaya ait, dünyanın malı olan ilk çocuklardan biri Kabil, masum Habil'i öldürüyor. Kardeş kardeşini vuruyor. Günümüzdeki savaşlar, kâtiller, ölümlerin hepsi kötülüklerden ortaya çıkmaz mı zaten? Bu dünyaya masum geliriz. Kirleniriz, kirletiriz. Kalbimiz kararır, kalbimizi karartır. Her şeyi mantığına uygun yapmaya çalışırken bir bakmışız toplumun parçası olmuşuzdur. Toplum birbirini izler, dedikodu, yalanlarla ağızlarına bal çalar, vicdansızlıklarıyla en üst mertebelere gelip hüküm verirler. Sürüden olmayınca anlaşılmaz, saf, aptal olarak yargılanırız.
İşte bu ve buna benzer çıkarımlar elde edebilirsiniz bu kitabı okuyarak. Tavsiye ederim.
Meçhul ümitlere inanmadığım an, beni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı istikbalin şüpheli vaatlerine değil, teminatına ve senedine ihtiyacım var. Halbuki o vaat bile etmiyor ve kendisine beni nasıl karşılayacağını sorduğum vakit, korkunç bir dilsizlikle susuyor.
İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak husundaki hayret verici teyammülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
"Ağaçları, kuşları adıyla bilmeyen bütün insanlara okkalı bir küfür savurdum içimden. Ağaç değil onun adı; zeytin, çınar, elma, kavak…Kuş değil onun adı; güvercin, serçe, karga, saka…
İnsan değil bizim adımız; yalancı, katil, ikiyüzlü, rezil…"
COŞKUN: Ben de Saadet Nineyi çok sevmediğimi sanırdım. Ölüm bile beni yalancı çıkarmak için uğraşıyor. Anlamıyorum. Oyun nerede bitiyor, hayat nerede başlıyor, hiç anlamıyorum. Hayat nerede bitiyor, ölüm nerede başlıyor? Ölümün bize bu kadar yaklaşmasına neden izin veriyoruz anlamıyorum. Tedbirlerimizi almalıydık; ölümün bizi böyle en hazırlıksız olduğumuz anda yakalamasını önlemeliydik. Bu hepimize bir ihtardır. Neden bahçeye bakıyorum, biliyor musun? Ölümü seyrediyorum.
aynı hakka sahiptir aşk karşısında
delilerle krallar
büyücüm, gri saçlım, toz memelim
yalancı bir tanık gibi kov beni sıkıntıdan
karşı koymak gerekmez bu yanlış saltanata
aynı hakka sahiptir ölülerle soytarılar
aşk karşısında
şeytanım, sancı gözlüm, çift silahlım
kırılmış bir dal gibi göm beni uzaklara
aşk sihirli bıçakların
açtığı yaradır direnme kan’a
ölüm yüzlüm, eski ruhlum, ince sızım
aşk şiddettir gün gelir
yetmezsek bu alıngan acıya;
bir uçurum uzar gider aramızda
bir uçurum uzar gelir kırmızı.
"Ancak bu varlık kötü olamaz, zira kötülük mükemmellikle çatışır. Son derece iyi olmalı ve bu nedenle aldatmıyor olmalıdır. Demek ki; '' düşünüyorum, o halde varım ''ilkesi doğrultusunda, olası bir yalancı yaratıcıya karşı bile direnebilen berraklık ve niteliğe, ''düşünüyorum o halde varım'' ilkesinden ayrılması mümkün olmayan ana fikir sayesinde, başka şeyler söz konusu edildiğinde de güvenebilirim."
Seni aklıma düşüren
Yerçekimi değil
Yalancı yıldızlar
Öyle uzaksın ki
Üflesem soğuyacaksın
Sarılsam okyanus
Bir aşka yetecek kadar
Ve anımsatacak kadar
Sebepsiz bir ölümü,
Acılarımız
Ve kafiyelerimiz var..
İşte hepsi bu kadar..