“Ey Zeus, kendini yenilmez sanan ezik Zeus, ey kendini yeryüzünün en kudretli tanrısı sanan zayıf Zeus. Ben hepinizin anasıydım, hepinizi yaratandım, hepinizi var edendim, tek isteğim vardı: Bir arada kardeşçe yaşamanız, birbirinizi sevmeniz, hiç ayrım yapmamanız. Bütün evlatlarım arasında eşitlik olsun istemiştim, kimse haksızlığa uğramasın,
Said-i Kürdi ayaklanma günlerinde ihtilale karışmış askerleri yatıştırmak amacıyla Cemiyet-i İlmiye'nin çalışmalarına katılarak tansiyon düşürücü konuşmalar yapar. Bu konuşma, "Kahraman Askerlerimize" başlığıyla Volkan, Serbesti, Mizan Gazetelerinde yayımlanır. Askerlere yönelik takdirlerin de yer aldığı bu açıklamalarını bilahare İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi'nde özeleştiriye tabi tutar. "Ben onların hareketini ve şecaatlarını okşadım. Zira; efkâr-ı umumiyenin yalancı tercü- manı olan cerideler, nazarımıza hareketlerini meşru göstermiştiler. Ben de takdir ile beraber nasihatı bir derece tesir ettirdim. Yoksa böyle âsan olmaz idi. "
Sahte kahramanlar türetildi, yalancı kurtarıcılar. Genellikle en yükseklere en alçaklar çıkarıldı. Uyanık olunmazsa korkaklar en cesur; utanılası adamlar büyük kahraman diye yutturulabilir.