Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünyayı bu hale getiren de bu halden kurtaracak olan da siyasetin ta kendisidir.
(Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı) Yalçın Akdoğan, Tayyip Erdoğan’ın da önsöz yazdığı kitabında Amerikan yani muhafazakârlığı (Neo-Con) ile neo-liberalizm arasındaki ilişkiye de özel bir vurgu yaparak şunları yazıyor: Amerikan muhafazakârlık geleneği liberaldir, bunun sonucu olarak muhafazakâr adını alan bu geleneğe sadık kişiler, gerçekte liberal kişilerdir. Burke ve Maistre’in yaptıkları gibi, modern toplumun kurucu ilkelerini reddetmek şöyle dursun, Amerikan muhafazakârları anayasal “demokrasiye ve piyasa ekonomisine bağlılıklarını ifade ederler. M. Irving Kristol’e göre Amerikan muhafazakârlığı, muhafazakâr liberalizmdir.Bu yaklaşım, hiçbir yoruma yer bırakmayacak açıklıkla şu anlama gelmektedir: AKP liderliği, kendi politik çizgisini “evrensel” bir bağlama oturtmaya ve liberal ekonomi politikaları “kültürel gelenek” diye kodladığı yerel ideolojiyle (dinle) uyumlu hale getirmeye çalışan bir anlayışa sahiptir.”
Reklam
İSLAM VE AHLAK ÜZERİNE BAZI MAKALELER
1. Açıkgenç, Alparslan, “İslam Ahlakı ve İslam’da Mutluluk Anlayışı”, Adıyaman Uluslararası Safvan Bin Muattal ve Ahlak Sempozyumu, 2013, s. 14-30. 2. Akdoğan, Ali, “Bireysel ve Toplumsal Hayatta Ahlaka Olan İhtiyaç ve İslam”, EKEV Akademi Dergisi - Sosyal Bilimler -, 2004, cilt: VIII, sayı: 18, s. 179-194. 3. Algül, Hüseyin, “Hz. Peygamber'in
256 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Kitabın 47. sayfasından bir alıntı: " Machiavelli başarıyı kutsar ve ona götürecek her yolu mubah görür. Erdoğan'ın siyaset felsefesinin en önemli sözlerinden birisi " NE ALDATAN OLACAĞIZ , NE DE ALDANAN " ifadesidir."
Lider - Siyasi Liderlik ve Erdoğan
Lider - Siyasi Liderlik ve ErdoğanYalçın Akdoğan · Turkuvaz Kitap · 201719 okunma
İstanbul gibi megapollerde sahte bir sosyallik hakimdir. Birey sosyal hayatını popüler sanat formu olma iddiasındaki televizyonun öyküsel anlatımıyla kurar. Yaşamın gerçek pratikleri yerine, düşsel yeniden üretimi geçer. Günlük yaşamın çarkları altında ezilen, benliğini yitiren, kimligi silinmiş insan kendisine yeni bir varlık alanı açma istegindedir.
Sayfa 138
Reklam
İnsan soyut bir birey değildir. Bir tarih diliminde, belli bir gelenek içinde ve belli bir ırk üzere dünyaya gelir. Doğduğu andan itibaren çeşitli gruplara üye ve aidiyet kaynaklarına sahiptir. Irkı, ailesi, kabilesi, gelenek çevresi vardır. Yani ben olarak uzun süre kalamaz, hemne çeşitli ' biz gruplarına dahil olur ve diğerleriyle farklılaşır. Her kollektif kimliğin belli bir duygusal tutunma direnci vardır. Tarih boyunca insanlık bu boşluğu çeşitli şekillerde doldurmuş ya da çeşitli aidiyet duygularından birini önceliyerek kendisini tanımlamıştır.
Bir kişi kendisinin yanılabileceğini, hata yapabileceğini kabul etmiyorsa bütün hakikatı elinde tuttuğunu idda ediyor demektir.mutlak hakikatı insanın elde etmesi mümkün olmadığına göre diğer insanların düşüncelerine açık olmalıdır.Hakikatin bütünü insanların ve tarihin bütününün malıdır.. İnsanların ortaya koyduğu dini anlayış kutsal değildir.Din kutsaldır ama...
İnsan Yayınları
MİLLİYETÇİLİK ve MİLLİCİLİK
Erdoğan, hamasi, ırkçı, kafatasçı, dışlayıcı, tepkisel, ayrılıkçı, ayrım- o, maço-erkek egemen, tek tipçi bir milliyetçi anlayışı doğru bulmaz Onun öne çıkardığı milliyetçilik ortak değerlere, tarihe, gelecek ÜLKÜSÜNE atıf yapan, farklı özellikleri ahenk içinde bir arada tutabilecek, ortaklık /topluluk ruhunu öne çıkaran bir anlayıştır.
Sayfa 203Kitabı okudu
Ahlakî ölçü olarak yalnızca bir fikrin, bir ordunun zaferi aranacak olursa ahlaklılık ideali kaybedilmiş olur.
Sayfa 176 - 1. baskı - Mart 2017
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.