218 syf.
7/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Kitabın içerisinde 5 adet Dostoyevski hikâyesi yer alıyor. 1. ağız kullanıldığı için sanki bütün hikâyeler aynı kişi tarafından yaşanılmış gibi hissettirdi. İlk Dostoyevski kitabım ve bence gayet güzeldi. Beyaz Geceler: Okuduğum zaman kendimi depresif, çaresiz hissettim fakat yazarın amacının da bu olduğunu düşünüyorum. Huzursuzluk yarattı
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,7bin okunma
Ordu Kumandanı Alman Mareşal, kararı çok cüretli bu­lur. Ama dengeli bir insandır. Şunları söyler: — Harekâtın sorumluluğunu kabul eden sîzsiniz. Dü­şünceleriniz üzerinde katiyen tesir yapmak istemem. Ben düşüncelerimi yalnız mütalaa olarak söyledim...
Sayfa 252
Reklam
Çünkü Rusya aç ka­lırsa, orada yalnız açlık tahribatı olmazdı. Rusya aç kalırsa, Rusya’da ihtilâl olurdu ve Çarlık Rusya’sında, ihtilâl, en az yarım asırdan beri beklenmekteydi.
Sayfa 237
Gökyüzü maviliğinden soyunuyor Akşamdandır diyorlar, dünya hala dönüyorsa Öyle dalgın, umarsız... Sorsam neyi, bağırsam kime, beni kim anlar? Bir kaçık şair diyecekler Anca yalnız, kanca yalnız. . .
+1
Yalnız kimseden özür dilemem! Hiç kimseden! Saçma!.. Yine de seni biraz sertçe payladıysam bağışla beni , aman, ister bağışla ister bağışlama, umrumda değil. Kimseyi zorla tuttuğum yok; tek başıma da mutluyum.
Sayfa 366
“İnsanlar yalnız kaldıkça, Konuştukları dil de değişir.”
Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim; Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura.
Mevlana’nın Mektubunu Okumaya Devam Ediyoruz
Ey kalbimizde olan Nur! Gel didinmelerimin ve arzumun sonu gel. Hayatımızın senin elinde olduğunu biliyorsun. Hayatı, kullarını sıkıntılı yapma gel. Ey aşk! Ey Maşuk! Engelleri AŞ ve inadı bırak da gel. Ey hüthütlerin sahibi olan Süleyman! Lütfedip de bizi aramak üzere gel. Ruhlar senin kaybolmandan ötürü inleyip feryat etmedeler; miadını doldur da gel. Ayıplarını ört, iyilikleri saç, cömert olanların âdeti de böyledir, gel. Farsça ‘gel’ nasıl derler? “Biya” mı? Ya gel veya bizim davetimize hak ver de gel. Geleceğin zaman muradımız ne de açılır. Gelmeyeceğin zaman da muradımız ne de kesat olur; gel. Ey Arab’ın Küşadı! Ey İran’ın Kubad’ı! Kalbimi hatıranla fethedersin, gel. İçim sana gel deyicidir. Ey varlığından olacak olan varlık, gel.. Gittin ya. Kalsan güzel olurdu, gitmişin neye yarar? Sen gittin ama bak senle ilgili olan bir şey bende. Sensizlik bende. Gittin. Heyhat! Pervaneye döndü narin yüreğim sensizliğinde. Her yalnız âşık değildir, ama her yanmış aşkın kuytusunda yalnızdır. Ateşinden değil, Ateşsizliğinden yanmışım diyorum. Ey aşkın sesi, nefesi Gel bir an evvel. Dinsin artık kıyametin gürültüsü…
Sayfa 126 - Kapı Roman YayınlarıKitabı okudu
Ben milliyetimizi yalnız İslâmiyet biliyorum. Onun için her şeyi de İslâmiyet nokta-i nazarında muhâkeme ediyorum
Dili kopmuş bir hayal çanı yüreğim Sesini yalnız benim duyduğum Vurur durur çığlık çığlık içimde
Reklam
Mustafa Kemal haberi okuyunca arkadaşı Sefir Fethi Beye yalnız şu cümleleri söyleyebildi: — Enver’den ancak bu beklenirdi. Türkiye bu harpten sağ çıkamaz...
Sayfa 216
Ortaçağda Osmanlılar, dünyanın ilk muntazam ordusunu kur­dular. Gerçi bu kitabın ön kısmında da dokunduğumuz gibi, Osmanlı yayılışının temelleri, yalnız ordusuna dayanmaz. Ba­tı feodalizminin geleneksel müesseselerinden daha üstün olan hukuk ilkeleri, idare teşkilâtı, adli teşkilât, dini organlar, Os­manlı Devletini kısa zamanda devrin en geniş imparatorluğu haline getirmişlerdir. Fakat duraklama ve sonrada gerileme devirlerinde topyekûn bozulan bu güçler ve organlar arasında, özellikle ordunun bozuluşu, imparatorluğun hızla çöküşünü ha­zırlamıştır.
Sayfa 192
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Mustafa Kemal, bu olayı şöyle nakleder: «Bir gün ben ve Fethi evde oturuyorduk. Talât Beyin gel­diğini haber verdiler. Talât Bey: — Sana birkaç kelime söyleyeceğim, diyerek Fethi’yi aldı, bir başka odaya çekildiler. Bir müddet sonra Fethi benim bulunduğum odaya yalnız döndü. Talât Bey gitmişti. Fethi: — Bana Sofya Sefaretini teklif ettiler, dedi. — Kabul ettin mi? — Evet. Vaziyet mühimmiş. Cemal Paşa ile de görüşmüş­ler. Bilirsin, o beni sever».
Sayfa 189
Kendisi ise yalnız bir defasında ve İttihat ve Terakki’nin en mutedil, ağır başlı öncülerinden olan, o sırada Edirne valiliğini yapan Hacı Adil Beyin yanında, valinin dikkat ve ilti­fatlarını çekmişti.
Sayfa 188
Resim