Gitmem gerek, .. Kendimi iyi hissetmiyorum, hiç sakin değilim... Sonra yine gelirim ben ... kendim gelirim ... Gelmem olanaklı olduğu zaman...
Sizi hiç unutmayacağım, sizi seviyorum ... ama bırakın beni! Beni kendi halime bırakın! Ta ne zaman karar vermiştim ben buna ... Kesin karar vermiştim ... Başıma ne gelirse gelsin, ölsem bile hatta, yalnız olmak istiyorum. Daha iyisi, siz beni tümden unutun! Kimseye sormayın, aramayın beni. Gerektiği zaman ben kendim gelirim... Sizi çağırtırım. Belki de her şey düzelir!.. Ama şu anda, eğer beni seviyorsanız, bırakın yakamı ... Yoksa sizden nefret ederim, bunu hissediyorum ... Elveda!
..o geceden sonra Razumihin onların oğlu ve
kardeşi oldu.sf 517
"Mektubunu aldım.
'Ben fena kız değilim, senin meyus olamayıp saadetin için
hayatımı şimdi fedaya hazırım!' diyorsun Aliye, bana böyle şeyler yazma…
Sonra ben sana deli gibi âşık olurum.
Mektubundaki 'Beni istediğim kadar sevmezsen ölürüm'
cümlesini belki elli defa okudum.
Ah Aliye, seni isteyebileceğinden çok seveceğim…
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku…
Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim.
Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları
beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk
tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir.
Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş olmuştu.
Fakat bu yetmiyor.
Şiirlerimde de gördün ki kitaplara rağmen çok ıstırap çektim.
Çünkü candan bir insanım yoktu.
Sen benim yarım kalan tarafımı ikmal edeceksin…
Uzun, çok uzun şeyler yaz…
Seni hasretle kucaklarım benim birtanecik Aliye’m.
Küçük resim öyle gözümü yumup bakacak gibi fena değildi.
Sen en fena resimde bile güzelsin Aliye.
Sen her zaman herkesten güzelsin…"
Unutulmuş gibiyim ben. Ve insan
Bir bakıma unutulmuş gibidir
Bilmem ki, nasıl anlatmalı, yalnız bile değilim
Belki de yalnızlıktan
Daha fazla bir şey bu
Unuttum ben kendimi de Stepan.
Hiçbir zaman, sandığım gibi değilim. Kendim sandığım varlık bile durmadan değişiyor . öyle ki, çoğu zaman, ben birleştirmesem, sabahki varlığım akşamki varlığımı tanımayacak.
Hiçbir şey benim kadar farklı olamaz benden. Ancak bazı bazı, yalnızken görünür derinlik gözlerime, ancak o zaman köklü bir sürekliliğe ulaşırım; ama o zaman da yaşamım ağırlaşıyormuş, duruyormuş, varlığım sona erecekmiş gibime gelir . Ancak yakınlık duygusuyla çarpar yüreğim, ancak başkasıyla yaşarım;
.
.
Ah! Ne erdemlerle, ne kusursuzluklarla süslemişim onu !
Şu içtenlik sorunu ne sinirlendirici: İçtenlik! Bu konuya geldim mi yalnız onun içtenliğini düşünüyorum. Kendime yöneldiğim zaman sözcüğün anlamını bile kavrayamaz oluyorum.
Hiçbir zaman, sandığım gibi değilim. Kendim sandığım varlık bile durmadan değişiyor . öyle ki, çoğu zaman, ben birleştirmesem, sabahki varlığım akşamki varlığımı tanımayacak.
Hiçbir şey benim kadar farklı olamaz benden. Ancak bazı bazı, yalnızken görünür derinlik gözlerime, ancak o zaman köklü bir sürekliliğe ulaşırım; ama o zaman da yaşamım ağırlaşıyormuş, duruyormuş, varlığım sona erecekmiş gibime gelir . Ancak yakınlık duygusuyla çarpar yüreğim, ancak başkasıyla yaşarım; başkasının yerine geçmekle, birleşmeyle yaşarım hatta; hiçbir zaman da bir başkası olmak için kendimden sıyrıldığım zamanki kadar yoğun ve güçlü yaşadığımı duymam.
Kökten kopmanın bu bencilliği aykırı gücü o kadar fazladır ki- iyelik, bunun sonucu olarak da sorumluluk duygumu eritir. Böyle bir yaratık, evlenilebilecek bir yaratık değildir.
Bunu nasıl anlatmalı ...
.
"Ama sonrasında ne olacağını bilemem; sıkılabilirim, bunalabilirim, muhtemelen yalnız kalmak isterim. Hep öyle istedim."
"Neden?" diye sordu.
"Bilmiyorum," dedim dürüstçe. "Belki evde herkes bir şeyler için gülümserken benim komik ya da keyifli hiçbir şey bulamayıp sürekli odama döndüğümden. Büyürken yalnızdım. Bir sürü şeyi olan ama kimsesi olmayan bir çocuktum. Ailem şahit olduğun gibi şefkatle büyütmedi beni, sevilmenin nasıl bir şey olduğundan bile emin değilim. Keşfetmek içinse geç kaldım."
Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
Sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor,
Alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile