DAĞA ÇIKAN KURT
Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
1932 mi? Bu kitabın o yıllarda yazılıp zaman mekan üzerindeki etkisi ilgi çekici. İster ütopya deyin ister distopya kitabı okumaya başladığınızda bambaşka bir dünyaya merhaba diyeceksiniz.
Kitap ilk olarak bir okul grubunun Kuluçka Şartlandırma Merkezinde geziye çıkması ve bir Müdürün çocuklara tek tek insan üretiminin yapıldığı bölümleri
Çünkü bazı kadınlar , yanlış yapmak ve yalnız kalmak arasında bir tercih yaparlar .
Adamına göre değil ,adabına göre;heveslerine göre değil,hislerine göre karar verirler.
Sahte bir mutluluk yerine, sade bir yalnızlığı tercih ederler.
İşte bu yüzden bazı kadınlar , sınırlarını kendilerinin çizdiği gizli ve gizemli bir ülkede yaşarlar.
Zorunlu olduklarından değil, gururlu olduklarından .
Ve yerlerini ,sadece sabırlı ve yürekli olduğuna inandıklarını erkeğe söylerler.
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz?
_Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
“Bu apartmanda herkesin tekil bir öyküsü, sıradan olmayan bir kişiliği var.”
Kitap Fransa’da iktidar partisinin danışmalarından biri olan Sinan’ın İstanbul’a gelmesi ile başlıyor. Sinan’ın gelirken ‘’ O öldükten sonra…’’ diyerek yolculuğa çıkması onu Fransa’ya bağlayan özel birinin varlığına işaret ediyor, öyle biri ki o öldükten sonra ‘’Belki
نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ
O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
‘Ah’lar Ağacı
1-
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.