“Sevgili Dost, Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir, mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.”
Nasıl, nereden başlayacağım bilmiyorum ama başlamak ve yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Çünkü geçtiğimiz bir yılda insanın dertlerini, sıkıntılarını yazarak içini bir kağıda dökerek bir nebze de olsun hafiflettiğini öğrendim. Şu anda koca şehirde yalnız kalmanın, kimsesiz kalmanın üzüntüsü kasıp kavuruyor içimi , konuşacak kimsenin olmaması
Reklam
Makasın Fermanı Ustura Traşı
Okuduğum gazetelerin satırları kadar uzundu saçlarım İçine sinmeli bunca kesilen saç teli Her telinin ucuna bağlanmış bir doğum Doğum günümdü ölüm fermanımı imzaladığın gün Yıkılan duvarlar kadar sesliydi gürültülü yalnızlığım Kaleminden çıkacak tek satıra bağlıydı saç telim Ama ne satır çıktı senden Makas kesti benim yüreğimi en dibinden Beklemek, umut etmek ve kırmak kalemi Doğacak tüm çocuklarından umudu kesmek gibiydi elbet Saçlarım diyorum en sevdiğim kırmızı ve bukleli Kaç doğum ve kaç ölüm yaşanacak bu kısır döngü de Duymadığın kadar sağırım sana artık Ellerim bıçak açmaz, dilim artık konuşmaz Kafamdaki her saç teli kadar Yalnız bukleli ve yalnız bir kırmızıyım artık!
Karadut Şiirinin Acıklı Hikâyesi — Bedri Rahmi Eyüpoğlu
KARADUT Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Agaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın a gülüm Günahımsın, vebalimsin.
- ben sadece gidip her şeyi unutmak istiyorum + ama unutamayacaksın, gittiğinde yalnız olacaksın. İnsan yalnızken unutmaz,hatırlar..
Ocak ayının başında
Ayşe Ümit Karabacak
Ayşe Ümit Karabacak
'ın 30 gün yazı planına başlamaya karar vermiştim ama her gün yazmak yerine aklıma geldikçe yazıyordum. Üçüncü planın sadece ilk gününü yazmışım ve bugün ikinci günden devam etmeye, "Geçtiğimiz yıl hayattan en iyi öğrendiğin şey." kısmını yazmaya karar verdim. Bu yazıyı geçen yıldan öğrendiğim
Reklam
787 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.