"Ne biri ne öteki. Siz bu mektubu aldığınızda ve Tarbes'a yolladığım Kont Morangy cevabımı aldığında, ben her ikinizden de uzakta olacağım. Gitmiş, sonsuza kadar gitmiş olacağım ve siz de, o da beni geri dönüşü olmayan bir şekilde kaybetmiş olacaksınız.
Bana bir isim, bir mevki, bir servet teklif ediyorsunuz; zannediyorsunuz ki bir
Sayfa 52 - 53-54- Can Yayınları -Klasik-Kitabı okudu
Orgazmı bilen yaşayan yaşatan hisseden kadın hali
Uyanmış gibi yapıp ona doğru dönerim ama bacaklarımı açmam.
Onun açmasını isterim. Bacaklarımı o açar ve parmaklarının güçlü ve sert olduğu yerde ben yumuşar ve ıslanırım. Önceden olduğum-
dan daha yumuşarım. Bütün kuvvetim onun ellerindedir. Beynim solan yapraklar gibi kıvrılır ... Önce benim gelmemi istediğini bili-
rim. Ama gelemem. O gelene kadar olmaz. Onun beni yaşadığım hissedene kadar olmaz. Yalnızca beni. lçime girmesi. Onun zihnin-
de olan her şeyin benim etimde olduğunu bilene kadar olmaz. Ki durmak zorunda olsa bile duramaz. Ki şeyini benden çıkarmaktan-
sa ölmeyi yeğler. Benden. Sahip olduğu her şeyi bırakıp, onu bana verene kadar olmaz. Bana. Bana. Verdiğinde bir güç hissederim.
Kuvvetli olurum, güzel olurum, genç olurum. Sonra beklerim. Titrer ve başını arkaya atar. Artık beni getirmesine izin vermek için ye-
terince kuvvetliyim, yeterince güzelim ve yeterince gencim. Parmaklarımı ondan sökerim ve ellerimi arkasına koyarım. Bacaklarım yatağın üzerine yığılır. Çocuklar duyabilir diye ses çıkarmam. lçime -içimin derinlerine akan o küçük renkleri hissetmeye başlarım. Ağustos böceğinden yeşil, kalçalarım boyunca ağır ağır akan çileklerden pembe, annemin limonatasının sarısı bendeki şekere dökülür. O zaman bacaklarımın arasında gülüyormuşum gibi hissederim ve gülüş hepsini alıp renklerle karıştırır ve gelmekten de gelmemekten de korkarım. Ama geleceğimi bilirim. Ve gelirim. Hepsi içimde bir gökkuşağı olur. Ve sürer, sürer, sürer.
Sayfa 16 - AgoraKitabı okudu
Sen bir simge değilsin, sen bir savaş sembolü değilsin... Evlilik bir kurallar abidesi ve sen
de evlisin. Ne için savaşıyorsun? Hangi kuralı yıkabilirsin? Önce içinde yaşadığın kuralları yık, sonra özgürlük savaşı ver... Nereye gidebilirmişim? Beni koruma altına almaya çalışıyor, kadın olduğum için, kadın olarak
doğduğum için, sanki bir zavallıyım ben ve bana birçok şey bağışlanıyor... göz yumuluyor, hoş görülüyor... Ya da suçlanıyorum, hoş görülmüyorum, bağışlanmıyorum. Ya hoşgörüp bağışlayacaklar, ya da aşağılayıp suçlayacaklar... Kadın olduğum için, yalnızca kadın olduğum için. Yoksa benim yaşadıklarımı Gürkan yaşasaydı ne şu benim çektiklerimi çekecekti ne çevre ona bu kadar karışacaktı... Özgürce ikili, üçlü, beşli yaşamını sürdürecekti...
Ben kadın olduğum için, şu sırada, bağışlayıcı birisiyle birlikte olduğum için, bana bir şeyler bağışlanıyor.. Hoş görülüyorum... Bana acıyorlar... Nereye gidebilirmişim?
Haziran 2018 Hikaye Etkinliği
İnsan, neşenin yerine üzüntüyü seçmeyi pek sever. Yirmi birinci asrın hastalığı budur belki de. Ne tuhaf. Pablo Neruda, "Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim." derken bir şeyler anlatmak istiyordu aslında. Bu sabah, "bir şeyleri" anlayın da sizi mutlu edenlere koşun sevgili okur. Vakit geçiyor. Var olun.
Wilhelm Genazino -