Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yalnızlığın tabanı gıcırtadan kalabalığı, engelliyo hayallerimin hududunu.. Figen cane
Suyum, Unum, Buğdayım, Ben bir iyiliğim, diyorum; Yitiklik duygusundan doğan.. Çoğalmak istedikçe azalmaktan alırım güzelliğimi.. Seçilmiş bir yalnızlığın içinden seslenirim, mahcup ve özgür; Sevdiği herkesi bir kedere dönüştüren kalbimle. Karlı bir boşluğa inen gece, Çocuk kalır odamın yanında. Kalabalığı kanıt gösteririm, kalabalığın kendine: Hiçbir yakınlık hiçbir hayale Su taşımaz, Buğday olmaz, Un vermez..
Reklam
"Yalnızlık gereksinimi her zaman içimizde tinsel bir yan olduğunu kanıtlar ve bu tinselliği ölçmemizi sağlar. "Kuşbeyinli insanlar sürüsü, birbirinden ayrılamayanların kalabalığı" bu gereksinimi o kadar az hisseder ki muhabbet kuşları gibi yalnız kaldıkları an ölürler! Kendilerine şarkı mırıldanmadıkça uyumayan çocuklara benzerler! Onlara yemek, içmek, uyumak, dua etmek ve aşık olmak, vs. için gerekli toplumsallığı sağlayan şarkı nakaratlarına gereksinimleri vardır. Ama ne Antikçağ ne de Ortaçağ bu yalnızlık gereksinimi göz ardı etmiyordu, ifade ettiği şeye saygı gösteriliyordu. Çağımız, sonu gelmeyen toplumsallığı ile yalnızca suçlulara uygulamayı bildiği yalnızlık karşısında titremektedir. Günümüzde kendini ruhuna terk etmek bir suçtur ve o hâlde yalnızlığın aşığı insanlarımız suçlularla birlikte aynı kategoride sayılmasından daha normal hiçbir şey yoktur." -Søren Kierkegaard
Yalnızlık gereksinimi her zaman içimizde tinsel bir yan olduğunu kanıtlar ve bu tinselliği ölçmemizi sağlar. "Kuş beyinli insanlar sürüsü, birbirinden ayrılamayanların kalabalığı" bu gereksinimi o kadar az hisseder ki muhabbet kuşları gibi yalnız kaldıkları an ölürler! Kendilerine şarkı mırıldanmadıkça uyumayan küçük çocuklara benzerler! Onlara yemek, içmek, uyumak, dua etmek ve âşık olmak, vs. için gerekli toplumsallığı sağlayan şarkı nakaratlarına gereksinimleri vardır. Ama ne Antikçağ ne de Ortaçağ bu yalnızlık gereksinimini göz ardı etmiyordu, ifade ettiği şeye saygı gösteriliyordu. Çağımız, sonu gelmeyen toplumsallığı ile yalnızca suçlulara uygulamayı bildiği yalnızlık karşısında titremektedir. Günümüzde kendini ruhuna terk etmek bir suçtur ve o hâlde yalnızlığın âşığı insanlarımızın suçlularla birlikte aynı kategoride sayılmasından daha normal hiçbir şey yoktur.
Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Tek başına ayakta durabilme kitabının sadece baş sayfası, yaş büyüdükçe çoğalan insan kalabalığı arasında ki yalnızlığın en mide bulandırıcısı, sigara üstüne sigara yakılası, izmaritleri kül tablaları yerine ciğerlere basılası... Yaşla beraber büyüyen bi dert yangını, içte geçmek bilmeyen bi nefes sıkışması 'beni bi tek o anlar'ların bomboş çıkması... İhtimaller arttıkça heveslerin kursakta kalması, oldu denilenlerin olmasaydı keşke deyip dualarla buluşması.
İstanbul gibi mi...?
"Dünyadaki en gerçek yalnızlığın, büyük bir şehrin kalabalığı içinde olduğunu."
Reklam
Xavier Thevenot
Başkalarının, içimizdeki acının anlamını ve sınırlarını anlaması hiç kolay olmaz! Acımda beni kim karşılayabilir? Bana yöneltilen sözcüklerin hepsi kulağıma yalan yanlış geliyor. Sözcüklerin,dillerin ötesine giden bir şey bu. Kendimi yalnız hissediyorum. İçimdeki dramda,fiziksel ve psişik denenmemde yatan biricikliği anlamaya kim
Yapı Kredi Yayınları
-Neyi keşfetmişim? -Dünyadaki en gerçek yalnızlığın,büyük bir şehrin kalabalığı içinde olduğunu.
Ben bir iyiliğim, diyorum Yitiklik duygusundan doğan. Çoğalmak istedikçe azalmaktan alırım Güzelliğimi. Seçilmiş bir yalnızlığın içinden Seslenirim mahcup ve özgür; Sevdiği herkesi bir kedere Dönüştüren kalbimle.
İnsanın yüreğini dünya korkusu sarınca, o hem kendinin, hem başkalarının zalimi olmaya adaylığını koymuş demektir. O, artık ne kendine güvenir, ne başkasına. Bu insan, yeryüzünün bütün kalabalığı bir arada olsa da, kendini yalnızlığın azabından kurtaramaz.
Sayfa 35 - İz YayıncılıkKitabı okudu
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.