"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bu incelemeyi okuyun çünkü ağır incittiniz yüreğimi!
Bir kitaba başlamadan önce o kitabı okuyanların düşüncelerini merak eder, kitabın sayfasına girer bakarım. Nitekim bu kitap için de öyle yaptım. Öyle güzel düşünce ve alıntılar vardı ki hemen okumaya başladım eseri. Ama o da ne! Okuduktan sonra fark ettim ki kitaba ait diye paylaşılan
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CpQMRltNmGL
Bilinen bir adamdan bilinmeyen bütün kadınlara...
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun harika kitaplar önerdim. O yüzden kitap önerisi alabilmek için yorumlara
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
" Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz."
Kısa bir şiir ve ardından “ne çok acı var” diye başlıyor kitabımız… Sonra kendinizi Zarif adam ile beraber altmışlı yetmişli yıllarda buluyorsunuz.
Yaşamak… Bence bir kitaba verilebilecek mükemmel bir isim. Çoğu insan yaşadığını sanıyor ama aslında yaşamıyor. Yaşamak denilemez buna. Ama Cahit Zarifoğlu yaşamayı beceren sayılı insanlardan bir
" Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz."
Nereden başlasam, nasıl anlatsam?
Öncelikle kitap bir roman değil. Okumaya başlarken beklentileriniz o yönde olmasın.
"Duyguların kitab"ı desem, yeridir.
Yazar bir mektup yazmış sanki insanlığa. Bazen sevdiğine, bazen bizden birine. Bazen de kendine..
Bir kitabın her satırı mı insanın kalbinin bam teline dokunur? Alıntı paylaşmaktan kitabı okuyamaz oldum nerdeyse..
Hangi kelimesini misal çekeyim ki...
"Vasiyetimdir..
Göz yaşlarımı bir çiçekte kurutun" diyor yazar.
Ne kadar derin manası var değil mi?
Ben kitaplarla aşk yaşarım. Bilenler bilir. Her okuduğum kitapla sohpet ederim. O kadar büyülü kelimeler söyledi ki kitap bana, can kulağıyla dinledim.
"Bir yalnızlık alıp gidesim var buralardan"..
Acaba ruhumu mu okudunuz, Yazar bey?
Her okuduğum satırında ben konuşuyormuşum gibi..
Bazen bitirsem mi, bitirmesem mi diye düşünmedim değil. Ama her kitap gibi seninle de vedalaştık.. Seni asla unutmayacağım, arkadaşım.
Kitabı şiddetle tavsiye ederim. Duygularınızı bir yazarın dilinden okumak isterseniz, buyurun, size çok güzel bir fırsat. Değerlendirin!
Not: Kitabı aşıklar mutlaka okusun bence...
Şairimiz bir şiirinde şöyle diyor“ Ne çok yaralı insan varmış, Ve bir o kadar da özlem dolu yürek...” İnsanı insan yapan duyguları değil mi? Ruh ve yürek... Bu ikisi olduğu için insan değil miyiz? Vefa, sadakat, vicdanlı olmak, merhamet etmek, yardım sever olmak, aşık olmak... Hepsi insana özgü değerler, duygular...Bazen bir şiirin mısrasında
Birçok arkadaşımın okuduğu, incelemeler yaptığı, çok beğendiği, okumaya teşvik ettiği Hakan Günday kitaplarına Kinyas ve Kayra ile giriş yapmış bulunuyorum. Yazar hakkında bir bilgim olmadığı için yine önce yazardan başladım araştırmaya. Sonra kitaplarına kısa bir bakış attım; başladım Kinyas ve Kayra okumaya.
Farklı bir macera oldu benim için
Bazı kitaplar vardır, ismiyle çekerler seni önce sonra istesen de kıskaçlarından kurtulamazsın.
Şermin Yaşar,
Ne çok sevdim kalemini.
Geçtiğimiz yıl Çocuk Edebiyatı Kulübümüzün söyleşisinde tanıdım kendisini. O tanıyış bu tanıyış, hayran kaldım kalemine. Dedemin Bakkalı, Tarihi Hoşça Kal Lokantası derken bu kitapta buluştuk. Kitap da kitap ama,
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/uqCotb6in_0
Taedium vitae = Yaşamın amaçsızlığı, hayatın boşluğu, yaşam bıkkınlığı, hayattan usanma anlamlarına gelebilen Latince bir söz öbeği. Kayra'nın Zippo çakmağında yazan bu söz öbeği bütün romana