Yalnızlıklar…
Bir kelime kaç farklı şeye benzetilebilir? Bir kelimeden yola çıkarak kaç farklı diyar gezilebilir? Kurulan cümleler, sanatlı dilde yazılmış her metinde olduğu gibi insanı duraksatıp düşündürüyor. Hele ki vakit gece yarısını çoktan geçmiş, saat 4’e ramak kalmış, geceye karışan köpek sesleri ve hafif bir lamba uğultusundan başka ses
Ben sensizliği yalnızlık sanmıştım her keresinde.
Yüzün gelirdi bir yerlerden bir ülke,
kokun gelirdi bir bahar
ve gülüşün gelirdi de bir düş gibi,
İlle de kendini kendine vurmuşluğun gelirdi de;
Ben hep şarkı sanırdım gökyüzünü
kim bilir kimin söylediği.
Ve romanları daha da çok büyük bir iştahla
okur, okurdum da,
hep sen kalırdın aklımda
Sen kalırdın senden de büyük.
Anlardım ki insan bir başkasındaki kendini okur;
ve okunanlar yalnızlıktır.
Ben sensizliği yalnızlık sanmıştım her keresinde.
Yalnızlık bende bensizlikti oysa;
ya da bende birçok ben
Ben sensizliği yalnızlık sanmıştım her keresinde
sensiz kalmamak için sendim o vakitler;
seni uyuyordum sürekli,
seni içiyordum çay diye
cennet diye seni düşlüyordum
ki sen yeşil çıplak bir yeşildin gözümde
Yalnızlıklar!
Bir kelime daha kaç farklı şekilde anlatılabilirdi ki?
Daha kaç farklı şekilde başka neye benzetilebilirdi?
Yazarı önce şiirleriyle tanımak istedim ve anlatım diline hayran oldum.
Şiir tarzını Oruç Aruoba'ya da benzetmedim değil, belki de bu yüzden de onu çok sevdim.
Kitabı yalnızlık altınlarıyla biraz anlatmak isterim, zira şiir
KİTABIN ADI : Yalnızlıklar
KİTABIN YAZARI : Hasan Ali TOPTAŞ
SAYFA SAYISI : 115
TÜRÜ : Şiir değilse neydi ? Kimse bilmiyor.
Yalnızlık neydi?
Hasan Ali TOPTAŞ'ın dediği gibi miydi yalnızlık?
Övüp durduğumuz mu, yoksa kaçıp kurtulduğumuz mu?
Herkesin içinde "yalnızlık" adı verilen ince çığlıklı bir boşluk var.