"Yalanların gerçekliğinde boğulmuşum yaşamın..." diyor yazar Düş(müş) Sevdalar şiirinde. Durup düşününce ne de anlamlı geliyor şu dönemlere.
.
"Yansızmasızlığını görüyorum mücadelesini bıraktığım bir ömrümün..." diyor Üççeyrek Sevdalar'da. Boşa geçen, yokmuş gibi algılatan bir yaşanmışlık...
.
Yine de umut taşıyor içinde ki " Sen bu yalnızlığın ilk mücadelesini vermiştin zaten yalnız geldiğinde dünyaya." diyor. Öyle ya, o yalnız kaldığımız rahimden tekmeleyerek çıkmış, yalnızlığımıza en az bir kişi eklemiştik.
.
Sonra büyüdük. "Sevdalar alışkanlığa, aşklar yalanlara reenkarne olmuşlar..." diye ilerliyor dizeler Reenkarne Yaşamlar'da. Değerlerin değiştiğine ne de güzel bir örnek.
.
Her an biriciktir, var olanların tümü değerlidir. Öyle ki yaşamın kardeşi ölümü bile "Ölüme de değer verilmeli, tekrarı olmayacak çünkü..." diyerek yüceltiyor Ölümün Yankısı'nda.
.
Yalnızlık şiirlerin ağırlıkta olduğu bu betik, yazarın ilki. Bazı betlerde ufak görseller var, görünce size yaptığı çağrışımları kendinize özgü olan. Duru bir anlatım, yalın bir Türkçe kullanımı yeğlenmiş. Ben daha çok derinlikli dizeleri, geçişlerdeki özdeyişleri, özdeyiş gibi olan dizeleri sevdim. Her şiirde bir yerlere dokundu. Kaleminin derinleşeceğini umuyorum. Şiirseverlerin beğenisine sunulur.
.
Betikle esen kalın.