"Varolmanın dayanılmaz hafifliği" olarak tek deyim ile özet geçebileceğim bir hikayeyi sizlere sunmak istiyorum.
Mutluluk hiçbir yerde ve her yerde diyor Camus, insanları sevmekle başlayacak herşey diyerek de devamını getiriyor bu kitapta.
Mersault'un vurdumduymaz olarak gözüken (ki aslında böyle olmadığını sonrasında anlıyoruz) tavrı ile başladığımız hikayesine insanların adaleti sonucunda kendi özüne dönmesi ile sonuçlanacağı macerasına ortak ediyor bizi Camus.
Kitap 1957 yılı nobel ödülünü kucaklamış. Yalnızlık temalı öykülerden hoşlanıyorsanız, sizi kimsenin anlamadığını ya da hayatı herkesten farklı anlamlandırdığınızı düşünüyorsanız vakit kaybetmeden bu kitabı okuyun.
Tarz olarak çok sevdiğim Aylak Adam ile kesişen duygusal durumlarıyla da rahatlıkla tavsiye edilebilecek kitaplar arasında yerini aldı. Çok fazla söze yok, okuyun okutturun.