Furkan YAMAÇ
@yamac61
Dilo Dilo yaylalar
Rize / İlahiyat
İstanbul
15 Ekim
6 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
İslam 14 asırlık kültüründe, kültür ve ilim kavramları birbirine öyle karışmış ki, neyin bilgi, neyin kültür, neyin ilim, neyin hikaye ve hurafe olduğu anlaşılamaz olmuştur.
Hüseyin Atay ( Ebû Mansur El-Maturidi ve Bilgi kuramı )
Sayfa 187
Gecmis nesillerin kutsanması ve taklit, Müslümanların onurlarını ortadan kaldırmış ve gerçeği görmelerini engellemiştir. Çünkü mukallit, kendisini Allahın kitabına muhattap kabul etmemektedir. Müslümanlar arasında ki ayrılıkların kurunsallaşmasının bir sebebi de bu taklit hastalığıdır.
Kuranın daha sonraki nesillere ulaştırılmasında bir halka durumunda olması gereken nesiller, dinin bir parçası ve Kuran'ın anlaşılmasında bir ölçü durumuna getirildiler.
Sayfa 34Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Sahabenin sadece sahabe olduğu için hakli olduğu, şeklindeki düşüncenin doğru olması mümkün değildir. Onlar ' Bu şekilde kutsallaştırılınca tarihten çok dinin yani imanın bir parçası haline ' geldiler. Tarihsel olaylar ile Kuran'ın getirdiği islam öğretisi karşılaştırılarak, ilk nesil Müslümanlarının yaptıklarının dinden sanılması da yanlış olmuştur
Sayfa 34Kitabı okudu
Bir kitap okudu
250 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Sunî Altın Çağ ( Hulafa-i Erba'in )
Hz. Peygamberden sonra meydana gelen olayların temelindeki insan faktörünün yeterince incelenmediği için hata kurumsallaştı. Sonuçta bu durum ilk 4 halife devrinin altın çağ olarak kabul edilmesine, İslamın uygulamasında ölçü olmuştur.
Sayfa 245Kitabı okudu
Geçmişin kurtuluşu, Geleceğin hapsi
Müslüman ilim adamlarının görevi hata kimin tarafından yapılırsa yapılsın, onu meşrulaştırmak olmamalıdır.
Hatayı meşrulaştırmaya çalışmanın sonucları, hatanın kendisinden daha zararlıdır. Bir hatayı meşrulaştırmak demek onu bir hata olarak görülmesini engellemek ve tekrarlanmasına imkan tanımak demektir. Bir nesli, bir yönetim biçimini güzel göstermek uğruna geliştirilen anlayış, sonraki müslümanların temel dini anlayışları anlamına gelmiştir. Bununla geçmiş kurtarılmış fakat gelecek karartılmıştır.
Akıl ve Din 2
Akıl tarafından kontrol edilmeyen iman istikameti bulamayabilir. İslam dinini kaldırmanın bir yolu da aklı mahkum etmektir. Halbuki aklı olmayanın sorumluluğun da dininin de olmadığı islami bir ilkedir. "Müslümanların aklı feda etmesi pahasına ilhamı vurgulamaları, inanç bozukluğuna kapı aralamıştır. Çünkü cehalettin sermaye yapılması, ancak akıl sayesinde önlenebilmektedir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Akıl ve Din 1
İman fiilinin sahibi insandır. Muhattabı ise insan aklıdır. İslam da iman, rolü ve katkısı bakımından asla akıl dışı değildir. Ne iman aklın üstündedir, ne akıl imanın. Akıl ve imanı, insanın aralarında tercihte bulunmak zorunda olduğu birbirine zıt şeyler olarak kabul etmek islami değildir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Bir kitap okudu
336 syf.
·
Puan vermedi
Geçmişin Kutsanmasına yönelik şiirsel eleştiri
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?
Tarihi 'tekerrür ' diye tarif ediyorlar ;
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?
Mehmet Akif Ersoy .
Mustafa öztürk Gerçek hayat dergisin de ifade etmiştir ki ; Neticede din dilinin literalizmden kurtulması ve metaforları gündeme getiren temsilî boyutu esas alınmalıdır.
Din ve Şiddet
-Ayrım yapmadan dile getirmeliyiz ki, uzun süredir dindarlar arasında kaybolan bazı değerlerin olduğu görülmektedir. Kanımca bunların başında 'merhametin kaybı' gelmektedir. Sonuç olarak, ötekine karşı hoşgörüsüzlüğün görünür hâle gelmesi, hatta şiddetin din üzerinden meşrulaştırılması, Müslüman ya da dindar coğrafyalarda sıklıkla karşılaşılan negatif bir durumdur...
- Din olgusunun kendisi rahmet ve merhametin kaynağı olması gerekirken, şiddetin kaynağı hâline getirilmiş olması, günümüzde oldukça, dindar bir topluluk sayılan Yahudilerin durumu üzerinden daha bir anlaşılır haldedir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Ezilenler
Dinî kendi tekellerine alıp halkı sömüren din adamları ile dini halkın özgürleşmesi adına kullanan din adamlarının kavgasında ezilenler hep ikinciler olmuştur.
Sayfa 114Kitabı okudu
Resmine Âşığım .
“Ben senin resmine âşığım.Ben senin resmine değil de, sana âşık olsaydım ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle. Halbuki resmin bana dostça bakıyor. İyilikle bakıyor ve ebediyen bakacak.”
#SevmekZamanı (1965) / #MetinErksan