Yaklaşımın şahaneliği...
Ve Anastasio'nun eti kanı günahta yüzde yüz bir erkekten başka türlü olduğu da sanılmasın hani! Başka erkekler nasılsa o da öyleydi işte; ama aşkı hissetmemişti, aradaki fark işte buydu sadece. Heyecanın temeli olan kadına ait hemen hiçbir hatıranın kalmadığı gelip geçici bir kan tazyikine aşk diyebilmek imkansızdı doğrusu. Bu heyecandan korkunç bir intikam tanrısı, bir hayat tesellisi, her şeye kadir bir gönül tanrıçası yaratmak Anastasio'ya bir cürümden farksız görünüyordu. Ona göre oburluğa bir kutsiyet vermekten ayrı bir şey değildi bu. Hazım hakkında bir şiir, küfür değil de nedir?
Sayfa 126
Soru sorma
Bu kadar lafı edilen, şairlerin hemen biricik konusu olan aşk nedir acaba, diye düşünüyordu Anastasio. Çünkü o, aşıkların aşk dediklerine benzer bir şey hissetmemişti ömründe. Sadece bir kuruntu muydu aşk, yoksa zayıf kimselerin hayatlarındaki boşluğa veya kaçınılmaz can sıkıntısına karşı korunmak için kullandıkları itibari bir yalan mı?
Sayfa 125
Reklam
Eğitim sisteminin hali içler acısı
İkiyüzlülüğün bir çeşidi vardır ki gayet samimidir. Evlilik işte bize bunu öğreten bir okuldur.
Sayfa 91
Benimle mi evleneceksin? Ama bu pek saçma bir şey yavrucuğum. Niçin? Biz birbirimizle, kilisenin ve medeni kanunun emrettiği şekilde evleneceğiz de ne olacak sanki? İlmihal kitaplarında bize öğretmiyorlar mı; evlilik denen şey, insanlar evlensinler, Tanrı'nın rızasını alsınlar, Tanrı'ya evlat yetiştirsinler diye kondu. İkimiz evlenelim ha? Ne de güzel bir çift olurduk hani! Tanrı ne de hoşnut olurdu yok mu! Ah, benim küçük sevgilim... (Bu sözleri söylerken bir iğ gibi ince o sağ elinin o gayet narin, zarif parmaklarını Don Juan'ın burnu üstünde gezdiriyordu.) Ne senin ne de benim üzerime hiç kimse, takdis dilekleriyle Tanrı inayetini indiremeyecektir. Tanrı'ya evlat yetiştirmek... Tanrı'ya evlat yetiştirmek!
Sayfa 72
Kadın kadındır, aslan babandır ;)
"Çünkü bazıları vardır, sevmedikleri halde sevilmek isterler; kendini feda eden kadından uçsuz bucaksız bir sevgi ve sadakat beklemekte haklı olduklarını sanırlar. Bazıları vardır, meşhur bir güzelle evlenirler; niçin? Onunla böbürlenmek, onu yanlarında bulundurmak, ehlileşmiş bir dişi aslan gezdirir gibi onu beraberlerinde gezdirmek ve -işte benim kraliçem! Bakın, bana ne kadar da itaatli, ne kadar bağlı diyebilmek isterler de onun için. Hiç bu kafada bir insan, kraliçesini sevebilir mi?"
Sayfa 44
Kütüphanede tanıştığım ex'imin next'i :D
"Bu gibi şeyleri yalnız aptallar konuşur," diyordu Alejandro. "Ruhum, canım, şekerim, sevgilim... Ben... ben böyle şeyler söyleyeceğim ha? Bana böyle şeyler söylenecek ha? Bana? Bunlar roman palavraları. Bilirim, sen bu gibi şeyleri okumaktan hoşlanırsın." "Ne yapayım, sahiden hoşlanıyorum." "Güzel, oku istediğin kadar. Bak, sen bunlara bu kadar kıymet veriyorsan söyle de sana bitişikte kütüphane olarak büyük bir pavyon yaptırayım, Hazreti Adem'den bugüne kadar yazılmış bütün romanları oraya doldurtayım." "Daha neler!"
Sayfa 33
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.