Artık kendi dalına küskün Bir ağaç gibi hayat sanki hiç yel esmiyor yaprak kıpırdamıyor tutuyor soluğunu bu cinayet filminin sonunu dehşetle bekleyen kent hiç mi hiç tükenmiyor
Beynimde kör bir testere orta çağdan mı kalmıştır bin dokuz yüz yetmiş bir'den mi gidip geliyor bir acının üstüne dişliyor paslı gıcırtılarla beynimin sinir uçlarını
Reklam
Kırkayak gibi geziniyor yüzümün kavruk tarlasında yapışkan gölgesi hüznün
Sayfa 35
Ve ah! Yaşamanın bir izmarit gibi koktuğunu söylüyor oysa bahar kadar anlamlı ve güzel, biliyoruz.
gülümse, hadi gülümse..
ne zından karanlığı ne zulüm ne işkence indiremez dudaklarındaki gülümsemenin bayrağını
Sayfa 57 - Everest YayınlarıKitabı okudu
karanlıklarda örüyor ağını örümcek gibi korkak ve iğrenç elleriyle zulüm kınsız bir hançer tutuyor saplıyor yeşermekte olana saplıyor bütün sevdaların bağrına
Reklam
Dillendiremem de yaşarım ancak bütün boyutlarıyla hüznü..
“Birer kanlı gömlekti günler yılan dilli bir yangındı tenimizde sanki nesimi'ydik derimizi yüzüyorlardı ama biz hep aynı coşkuyla yineliyorduk sevdamızı "yaşasın halklar kahrolsun faşizm!"
Sayfa 13 - EverestKitabı okudu
Çünkü dökülür en cılız fırtınada zamansız çiçeğin yaprağı
donup kaldı soluk bir gülümseyiş çocuksu kıvrımında dudaklarının..
everest yayınlarıKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.