Işte sana bir sır; çok basit bir şey. Insan yalnız yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez.
Oysa ben şimdiden eyleme geçmek her yolu deneyerek imamimizin bu memlekette iktidara geliş koşullarını hazırlamak gerektiğine inanıyorum.. ben haberciyim, zamanın imanı karşılamaya hazırlansın diye toprağı düzenleyelim ben. Peygamberim benden bahsettiğini inkar mı edeceksin? Senden yani Kumlu Hasan Bin Ali sabbahat'tan öyle mi?
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Şikayetçi olduğumuz bu dünyaya bakarken;geleceğin dünyasını kuracak, belki de en güzel manada değiştirecek insanları, yani çocukları, geleceğin çocuk yetiştirecek anne- babalarını, torunları, öğretmen iseniz öğrencileri sizin yetiştirmekte olduğunuzu unutmayın...!
inanmamak lazım her işitilene, her söyleneni duymamak, her duyulanı söylememek lazım. Biraz sükût lazım yani…
Harise oğlu Zeyd;
Anne, baba, vatan ve topyekûn hürriyet sevgisini büyük aşka feda eden köle.. Her müslüman gibi hakikatin kölesi o.. Yani tam hür..
Sayfa 131
Bağlanma Kuramı; çok yönlü bir kişilik yapısı, işlevişi ve gelişimi kuramı olmasının yanı sıra aynı zamanda kişilerarası davranış kuramı, duygusal bağlar duygu düzenleme ve yakın ilişkiler kuramıdır.
Sayfa 329 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ebi Bürde bin Ebi Musa, babasından (Eş'ari (Radıyallahu Anh) şöyle dediğini bize rivayet etti: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: 'Allahu Teâlâ, ümmetim için üzerime iki eman indirdi. "Halbuki sen onların içinde iken Allah, onlara azap edecek değildir. Ve onlar mağfiret dilerlerken de Allah onlara azap edici değildir." (Enfal Sûresi: 33) Ben ahirete göç edince, onlarda ikinci eman olarak istiğfar kaldı. (Yani:Ayette iki eman-azabtan emin olmak bildirildi. Biri kendi muhterem zatıdır. Diğeri istiğfardır. Zat'ı şahaneleri ahirete göç edince istiğfar kaldı. Ancak sünnetlerini ihya ve icra etmekle birinci eman yine mevcuttur. Kendi Zatı mübarekleri olduğu yere azab gelmediği gibi, sünnetlerinin yaşandığı yere de azab gelmez.)
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
- Farkındalığın Kadar Özgürsün-
Üniversite öğrencisi Timur yaşam tarzı,eğitimi ve sosyoekonomik şartları kendisinden daha ileri düzeyde olan Nesrin'e evlilik teklifinde bulunur fakat ret cevabı alması sonucu yaşadığı ezilmişlik içgüdüsü;duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kendine ait bir profil oluşturamamış olması onu içten içe buruklaştırır.Tesadüfen yolda karşılaştığı
Gerçek Özgürlük
Gerçek ÖzgürlükDoğan Cüceloğlu · Kronik Kitap · 20214,359 okunma
Yeniden Yakınlaşma
Yaklaşık 16-25 aylıkken, çocukklar annelerine yakınlaşma yaşarlar yani annnelerini ve kendilerini hem fiziksel hem de psikolojik olarak tekrar bir araya getirmek isterler.
Sayfa 305 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Kusurlu olan sadece idrak, yani gnosis değildi. Yürüttüğü tüm işlemde kökten bir hata vardı. Zira yakınlarına ve sevdiği insanlara ait olsalar bile bu yüzlere, sanki bunlar birer soyut bilmece veya testmiş gibi yaklaşıyor, onlarla ilişki kurmuyor, onları görmüyordu. Hiçbir yüz ona tanıdık gelmiyor, hiçbir yüzü bir “sen” olarak görmüyordu; yüzleri birkaç özellik biçiminde, birer "o" olarak tanıyordu.
Reklam
Bir kitap eğlendirmek için, kelimenin sanattaki mânâsiyle eğlendirmek, zevk vermek için yazılıyor; sonra bir adam çıkıyor, kitap okumayı kendisine iş edindiği için o kitabı okuyor, belki beğenmiyor, sıkılıyor, her sayfayı okurken: "Ben bunun üzerine ne söyliyeceğim? ne söylemeliyim?" diye düşünüyor, kendisini zevkine de, sıkıntısına da bırakmıyor, yani durumu, sanat eseri karşısında asıl gereken durum olamıyor... Öyle bir adamın söylediğinin ne değeri olur?.. Siz tiyatroya gidiyorsunuz, gülüyorsunuz, ağlıyorsunuz, sahnede olanlara yarı inanıyorsunuz; eleştirmeci gidiyor, gazetesine vereceği yazıyı düşünüyor. Tiyatro eseri karşısında, sorarım size sizin durumunuz mu doğrudur, onunki mi?
Katliam başka Ticaret başka mi? Nasıl yani?
- İkna etmeye çalıştıklarına ne diyorsun?" - İnsana el verecek bir mürşit olmadan imanın bir hiç olduğunu. "La ilahe illallah, Allah'tan başka tapacak ilah yoktur" dedikten sonra hemen ekleriz: "Muhammed de O'nun Resulüdür." Niye? Çünkü kaynağı, yani bize böyle bir hakikati öğreten kişinin adını zikretmediğimiz sürece, tek bir Allah olduğunu beyan etmenin hiçbir anlamı kalmaz. Ama bu adam, bu Resul, bu Peygamber öleli çok oldu, onun gerçekten var olduğunu ve bize nakledildiği gibi konuştuğunu nereden bileceğiz? Ben de senin gibi Eflatun'u ve Aristo'yu okudum, bana delil lazım.
Sayfa 108Kitabı okudu
Vicdan azabı gibi şu sözler benim için. Gene de haklı, bin kere haklı...
Doğrusunu söyliyelim, bizim okur-yazarlarımız, aydınlarımız, yani bu yazıyı okuyan siz, yazan ben, bizim bütün benzerlerimiz kitap almanın, kitaba para vermenin boynumuza borç olduğunu bilmiyoruz. "Efendim, ortada pahalılık var, aldığımız para ekmeğimize zor yetişiyor, kendimize üst baş yapamıyoruz, bir elbiseyi dört yıl giyiyoruz, kitaba nasıl para ayıralım?" gibi sözler söylüyoruz. Masal bütün bunlar! Evet, yıllardan beri pahalılık var, geçim zorlaştı, ama biz bütün eğlencelerimizden vazgeçtik mi? Elbette azalttık eğlencelerimizi, büsbütün bırakmadık. Onlara para bulduğumuz gibi kitaba da bulabiliriz.
"Bugün" diye adlandırdığımız şey, geçmiş ve geleceğimizin toplamıdır." Yani geçmişimiz; elimizden uçup gitmiş, kaybolmuş bir zaman değildir. Şimdiki zamanın içinde duran, bekleyen bir şeydir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.