Kusurlu olan sadece idrak, yani gnosis değildi. Yürüttüğü tüm işlemde kökten bir hata vardı. Zira yakınlarına ve sevdiği insanlara ait olsalar bile bu yüzlere, sanki bunlar birer soyut bilmece veya testmiş gibi yaklaşıyor, onlarla ilişki kurmuyor, onları görmüyordu. Hiçbir yüz ona tanıdık gelmiyor, hiçbir yüzü bir “sen” olarak görmüyordu; yüzleri birkaç özellik biçiminde, birer "o" olarak tanıyordu.