Ceren
Kelebekler de uçuşmuştu Allah var Yanık yürek kokuyor artık Hangi hikayede kaybolduysan Kalemimin ucunu değdirmeden Islandığın yağmurların karasına Bulana dek yazarım ama Hançerin ayraç olacak Affedilmiş ve unutulmuş Sayfaların arasına …
Zahmet Vakti
Yaşamak bir sokak lambası gibi Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşüyor Artık delirir koşar şimşeklerim Yaşamak bu nadir ve gevşek Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum Ve bazı bey alıkların dediği
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021408 okunma
101 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Orhan Kemal'in toplumcu gerçekçi bayrağı dalgalanıyor.
Kitap, 11 farklı öykünün bir araya getirilerek oluşturulduğu bir eser. Öykülerin tamamının ortak özelliği, yolda sokakta gördüğümüz ve hikayesi nedir diye biraz olsun düşündüğümüz insanların hikayelerine adeta edebiyat penceresinden yaklaşması. Çukurova yöresinin yaşayan niş kelimelerini öyle güzel serpiyor ki öykülerine, başlıkta yazdığım Orhan
Eski Zaman Türküsü
Eski Zaman TürküsüCabir Özyıldız · Vacilando Kitap · 202340 okunma
"Kelebekler de uçuşmuştu Allah var Yanık yürek kokuyor artık Hangi hikayede kaybolduysan 'Kalemimin ucunu değdirmeden Islandığın yağmurların karasına Bulana dek yazarım ama..
İşte o kızın anası başucuna oturmuş kızın Ağıt söylüyordu Bu ağıt ne işe yarar mı diyorsunuz Ben ne bileyim, ben yedi tûla sahibi miyim Ben alleme miyim, ben büyücü, ben kahin miyim Onun bunun gibi bir vatandaşım Çok merak ediyorsanız gidin ona sorun Kızının başucuna oturmuş sallanarak ağıt söylüyor Dünden beri de ağzına bir lokma koymadı Sesi de yanık mı yanık Yürek koymuyor insanda Ben böylesi seslere dayanamam, Yüreğim götürmez Sahiden çok merak ediyorsanız gidin siz kendisine sorun Sahiden ne işe yarıyor şu ağıt Allahaşkına gidin sorun O kızın gözleri İşte o kadar Anasının gözleri İşte o kadar Gözleri daha çoğaltırım sandınız Beyler, paşalar, nah, aldandınız Beyler, ağalar Marlin Monronun gözleri tamam İşte o kadar
Sayfa 96
Reklam
"Kelebekler de uçuşmuştu Allah var Yanık yürek kokuyor artık Hangi hikayede kaybolduysan 'Kalemimin ucunu değdirmeden Islandığın yağmurların karasına Bulana dek yazarım ama
"Kelebekler de uçuşmuştu Allah var Yanık yürek kokuyor artık Hangi hikayede kaybolduysan 'Kaleminin ucunu değdirmeden Islandığın yağmurların karasına' Bulana dek yazarım ama Hançerin ayraç olacak Affedilmiş ve unutulmuş Sayfaların arasında..."
Bir yanık kokusu genzimde Bir ruh sancılar içinde Evrilmeye çalışan zihin mucizelere gebe Mümtaz bir yalnızlığın mahcup mizaçları serzenişte Benzer acıların muadili deva olmuyor hislere Ağır bir tokat gibi sivriliyor cümlelerde Sarhoş birkaç aşk cümlesi soluk arıyor masum bedende Tövbeler ziyanda zihin tarumar Yürek beklemekten yorgun Yol aldırası sevdalar suskun Bir deli fırtına öfkesi savurur bedenleri Sararmaya yüz tutmuş kalıp düşünceleri İçimdeki esintiler es vermez azat etmez Kilit tutmaz kapılar dilsiz Fırtınalara dayanmış da bahara hasret kalmışım sanki İyiyim dediğim haller 40 gün gitmez Seslendiğim yarınlar ses vermez Biterken bir yaşam siler acımasızca senli izleri Kapanır aslında mevzular kendinden sanar marifeti.. 12/1/2024 Pınar PEKĞÖZ
"Kelebekler de uçuşmuştu Allah var Yanık yürek kokuyor artık Hangi hikayede kaybolduysan 'Kalemimin ucunu değdirmeden Islandığın yağmurların karasına' Bulana dek yazarım ama Hançerin ayraç olacak Affedilmiş ve unutulmuş Sayfaların arasına..."
Reklam
İçinde evrenin sırrını taşıyan beden Telaşını ömrüne pay etmeyi nasıl başardı? Telaş noksanlığı huzura yakışan bir rozet kadar gururlu Gözler yerde çilelerin döküldüğü zeminler kaygan Yürek yakan bakışlar çoktan kendini yakmış Tuhaf olan bundan kendisinin bile haberdar olmayışı Farkedildiğini farketmez mi insan? Bir deli bakışı tanırım
"Devrilesi Moskof!” diye başlayan Bir türkü söylerdi anam eskiden Yanık yanık “Ooof! Of!” diye başlayan Bir türkü söylerdi anam eskiden. Onda bir memleket, bir vatan derdi Gözümden bir cihan geçer giderdi Her beytin sonunda “Aah vatan!” derdi Bir türkü söylerdi anam eskiden… Türkü değil mısra mısra öğüttü Beni kaç geceler böyle
Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır Çığlıklarla parçalanmış uykularda Buruşturulup atılmış aşklarda Ve çalınmış mutluluklardadır Ses ile yürek Büyük rüzgarların o yanık şarkısı Hala yükselir içimizden dağılır Coşkunun doruklarında sürer yankısı.
"Kelebekler de uçuşmuştu Allah var Yanık yürek kokuyor artık Hangi hikayede kaybolduysan 'Kalemimin ucunu değdirmeden Islandığın yağmurların karasına' Bulana dek yazarım ama Hançerin ayraç olacak Affedilmiş ve unutulmuş Sayfaların arasına..."
506 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.