Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlar sevmediğimiz şeyleri yaptığında ya da düşündüğünde ona verdiğimiz tüm payeleri geri alırız. O halde insanlara paye dağıtırken çok dikkatli olmalıyız. Zira her yanılış söylemi aslında sizin kendiniz ile ilgili bir eksikliğin göstergesidir.
Bizim dilimizde, Türkçe’de “doğru” doğurudur “yanlış” ise yanılış. Gerek kainatın düzeninde, çekip çevrilişinde ve gerekse toplumun biçim alışında, işleyişinde doğurucu olanı, verimli, üretken, bereketli olanı doğru sayıyoruz ve saymamız gerekiyor. Doğru demek hayatın savunulması demektir. Buna karşılık yanlış bir bütün olarak tabiatı ve toplumu asıl doğrultusunda seyretmekten alıkoyma, onu yan’a çekme, yanallaştırarak yolundan saptırmadır. Dünya hayatı dediğimiz oyunda yananlar yanılışa uğrayanlardır.
Sayfa 31 - Tiyo Yayınları 6. BaskıKitabı okudu
Reklam
Oysa çok doğru var demek, hiç doğru yok demekle aynı kapıya çıkar. Şahsi doğrular nasıl birer yanılıştan başka bir şeyi ifade etmiyorsa, millî doğrular da topluca yanılıştan başka bir durumu yansıtmazlar. Elbette doğrunun her şahısta diğerinden farklı bir dışa vurumu, her millette başka bir görüntüsü olabilir. İnsan olarak bizim anlamamız gereken doğrunun her özgül durumda nasıl biçimlendiğidir. Her doğuru olan bağlantı kuran ilkeye uyum gösteren, her yanılış ise kendini ihtiyaçtan vâreste görendir.
Çıdam YayınlarıKitabı okudu
Hayır, özgürlük istemiyordum. Sadece bir çıkış yolu; sağdan, soldan, nereye olursa olsun; başka hiçbir talepte bulunmuyordum; çıkış yolu bir yanıltmacaysa varsın olsundu; istek küçüktü, yanılış daha büyük olamazdı. İlerlemeli, ilerlemeli!
Acının sınırı olur muydu? Acının tarifi olur muydu? Peki acının ilacı olur muydu? Yanılış ilaç daha çok yara yapar mıydı?
Qadın! Еy sеvgili, şəfqətli mələk! Bu qədər səbrü təhəmmül nə dеmək? O lətafət, o nəcabətlə sana Bu əsarət, bu həqarət nə rəva!? Sən nəsin?.. Kəndini bil, zə’fi bıraq! Həp nəsibinmi sənin sillə, dayaq? Çəkmə ah öylə mükəddər, məhzun, Ağla, göz yaşların aqsın, coşsun! Ağla, fəryadını duysun ərlər, Bəlkə insafa gəlib rəhm еdələr. Ağla, çırpın! O lətif, incə səsin Çınlasın, mеvclənib yüksəlsin. O səsin qüvvəti, tə’siri böyük... Ağla, ta lərzəyə gəlsin yеr, gök. Baq, baq insan nə qədər aldanıyor? Xayır, əsla bəni sən dinləmə, dur! “Ağla, həp ağla!” dеdim, pək yanılış. Ağlamaqdan nə çıqar sanki? Çalış! Oluyor iştə hüququn pamal, Çalış, öyrən, ara, bul, haqqını al! Pərdеyi-zülmət içindən sıyırıl! Qəhrəmanlar kibi qavğaya atıl! Fəzlü irfanla mücəhhəz olaraq Cəhli yıq, qəfləti yaq, iczi bıraq! Kimsədən gözləmə yardım əsla; Yalınız kəndinə kəndin ağla!
Reklam
İthaf sayfalarını da yırtmalıyım yavaş yavaş; yığınla düş kırıklığı, yanılış, yüzünü görmediklerim var, yazdıklarını sevmediklerim. Küskün ölenler oldu bana, kimlere küskün öleceğim ben acaba?
PrometheusKitabı okudu
Dünya yalan ile yanlışın ittifak yaptığı bir koalisyonla yönetiliyor. Yalan anlamı yalın hâlinden çıkarıp çıkar ilişki lerine uygun hâle dönüştürmenin adıdır. Yanlış ise baş langıçta bir " yanılış" iken, yanıldığı noktayı istikamete dönüştürmenin felsefesidir. Yanlışı kutsama ayinleriyle doğallığını günden güne daha bir yitiriyor dünya.
Bizim dilimizde, Türkçede doğru doğuru'dur; yanlış ise yanılış.
Reklam
Büyük Yanılış
Esas problemimiz, spesifik olarak feminizme tutunmaya çalışmak değildi. Feminizm dersini bizim aşılayacağımızı, bizim okulumuzun dersin aşılanacağı yer olacağını ve dersin metodumuz, pedagojimiz feminizm aracılığıyla aşılanacağını varsaymaktı. Öğretmenin mümkün olduğunu farz etmiştik.
Sayfa 375
Demek ki doğruya yalnızca ben-merkezci insan tekleri değil. aynı zamanda ethnocentric, kavim-merkezci topluluklar da kendilerine göre bir anlam yükleme, doğruyu kendi anlayışlarının boyutlarına indirgeme eğilimindedirler. Oysa çok doğru var demek, hiç doğru yok demekle aynı kapıya çıkar. Şahsi doğrular nasıl birer yanılıştan başka bir şeyi ifade etmiyorsa, milli doğrular da topluca yanılıştan başka bir durumu yansıtmazlar. Elbette doğrunun her şahısta diğerinden farklı bir dışa vurumu, her millette başka bir görüntüsü olabilir. İnsan olarak bizim anlamamız gereken doğrunun her özgül durumda nasıl biçimlendiğidir. Her doğru olan bağlantı kuran ilkeye uyum gösteren, her yanılış ise kendini ihtiyaçtan vâreste görendir.
Bunca kabule bir itiraz gerekir, bunca sanıya bir kanaat, buna doğruya bir tek yanlış, yanılış....
Sayfa 94
Yanılış içinde olanlar kültürel devamlılıktan başka bir ölçüye gerek duymadıklarını ileri sürerek: "Bilâkis dediler: "Gerçek biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk. Biz de hakikaten onların izleri üstünden doğruya erdirilmişleriz". Ez-zuhruf/22. Demek ki doğruya yalnızca ben merkezci insan tekleri değil, aynı zamanda ethnocentric, kavim-merkezci topluluklar da kendilerine göre bir anlam yükleme, doğruyu kendi anlayışlarının boyutlarına indirgeme eğilimindedirler
Elbette doğrunun her şahısta diğerinden farklı bir dışa vurumu, her millette başka bir görüntüsü olabilir. İnsan olarak bizim anlamamız gereken doğrunun her özgül durumda nasıl biçimlendiğidir. Her doğuru olan bağlantı kuran ilkeye uyum gösteren, her yanılış ise kendini ihtiyaçtan vâreste görendir.
109 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.