Bu sefer “Ben, Kirke”nin incelemesini yazmak için aldım kalemi elime. Söylemek, yazmak istediğim çok şey var. Neye nereden başlamam gerek pek emin değilim. Ama sanırım bir yerden ipin ucunu tutmalıyım.
Kitabı 23 günde bitirdim. Duyunca şaşırmış olabilirsiniz veya beğenmediğimi düşünecek olabilirsiniz ama aksine çok çok beğendim sadece eğitim
Hayatımda okuduğum en itici karakterlere sahip olabilme yeteneğinde mükemmel eser. Böyle güzel bir kurguyu her zaman okumak mümkün olmayabilir. Bu yüzden bu incelemeyi okumaya başlayıp sonunu getirmeyecek arkadaşlarım için sona yazacağım şeyi bu sefer başa yazıyorum; okuyun arkadaşım. Bu kitabı okuyun!
Kitap, karakterlerden birinin bir diğerine
İlk sigaramı 13-14 yaşlarında anneannemlerde herkes balkonda püfür püfür sigaralarını içip neşeli sohbetlerini yaparken, gizlice oturma odasına giderek içmiştim. Daha ilk çekişte boğulacak gibi olmuş, bunu içenler bundan ne zevk alıyor diye düşünerek çabucak söndürmüştüm. Şanslıydım, kimse görmemişti.
Asıl sigaraya başlamam ise 18 yaşında
Bu kitabı bitirdiğimde, o kadar fanatikçe sevdim ki hemen bir inceleme yapmanın doğru olmadığına karar verdim. Biraz kitap hakkındaki fikirlerim demlensin istedim. Aradan yaklaşık 5 ay geçti ama ben bu kitabı hâlâ çok ama çok seviyorum.
Genelde kitaplarımı çizemem ben, ikinci el bile olsalar, bu kitabı çizmek durumunda kaldım. Çünkü çizdiğim
Evet herkese merhaba ;
Sitedeki ilk Orhan Pamuk incelememi yazıyorum, umarım hakkını verebilirim. Orhan Pamuk'un kalemine olan sempatim, saygım yakın çevrem tarafından az çok biliniyor. Kevser (
NigRa) ile sohbet ederken etkinlik fikri çıktı ortaya yapalım mı yapalım, gerek insanların ön yargılarını kırmak adına, gerek okuma
Birine burnun eğri diyerek onu deliliğe sürükleyebilirsiniz..
Evet. Yanlış okumadınız. Vitangeo Moscarda'nın hikayesi aynen bu şekilde başlıyor. Karısının laf arasında, gülerek söylediği birkaç cümle onun hayatını alt üst ediyor. Kulağa çok basit belki de komik gibi gelen o sözler onu fazlasıyla etkiliyor. Kendine, hayatına ve tüm insanlara bakış
"Yalnız doğar, yalnız ölürüz."
Doppler’da kayıp olan birkaç parçanızı bulacaksınız. Belki de tümünü bulabilirsiniz. Benim de kendi parçalarımı bulduğum anlamlı ve ultra komik bu kitabın incelemesi ile sizlerleyim. İnceleme komik olmayabilir ama kitap "gerçekçiliği ile" fazlasıyla komik. :)
ShamRain:
Selahattin Demirtaş'ı sevmiyor olabilirsiniz, hatta " bu kitap kesinlikle siyasetle alakalıdır" diye düşünüyor da olabilirsiniz. Eğer böyle düşünüyorsanız kesinlikle ve kesinlikle yanılıyorsunuz. Ön yargılarınızı bir kenara bırakıp kesinlikle okumanız gereken bir kitap. Seher kitabı farklı bakışlar altında, farklı konuları anlatan ve birbirinden etkileyici farklı hikayeleri konu alan bir kitap. Şunu tüm samimiyetimle söylemek istiyorum, kitapta bulunan farklı farklı hikayeleri okuduğumda gözyaşıma hakim olamamıştım. Yani tüm hikayeler çok etkileyici. Bu kitabı alın, okuyun eminim ki memnun kalıp Selahattin Demirtaş'ın diğer kitaplarınıda okumak isteyeceksiniz. Kesinlikle ve kesinlikle okumanızı önerdiğim kitaplardan en iyisi diyebilirim.
Diyeceğim şey şu ki; yazarın kimliğini bir kenara bırakın. Dili, dini, ırkı, milleti vs sizi kitaplardan alıkoymamalı. Hepimiz Seher'le acı ve kahkahyı bir arada yaşayabiliriz. Tıpkı hayat gibi.(HİLAL)
Ayrıca okuduğum kitap yüzünden beni takipten çıkan arkadaşlara da selam olsun :)
Sevgili Arkadaşlar
Gerçekten burda beğeni yapıp, karşılığını alıp almadığınızı takip edecek kadar vaktiniz mi çok, işiniz mi yok...
Birde karşılık vermeyince beğenisini ya da takibini geri çeken arkadaşlar var. 🤔 Farkedilmediğinizi zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. 🙃 İnanın ben takip edilmek için burda değilim. Sohbet için de burda değilim.
Akışta gördüğüm paylaşımlar beni etkiliyorsa beğeniyorum. Asla karşılık beklemiyorum. Karşılık vermeyenden de beğenimi geri çekmiyorum. Bunları takip edecek kadar vaktim yok. Lütfen sizin de olmasın.
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :)
Durun!! Durun!!
Kalkmış olamaz tren…
Anlatacağım neden geç kaldığımı..
Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi..
...
Trene bindim, Ülkeme
Diyorlar ki; bir kadın gülüyorsa içi kan ağlıyordur. " Acısı çok olanın gülüşü çok güzel olur. " der sevgili Dostoyevski mesela..
✒Hayır efendim tamamen yanılıyorsunuz. Bir kadın kahkahalar ile gülüyorsa, ununu elemiş eleğini asmış, yemiş yutmuş hazmetmiş ve " gelsin hayat bildiği gibi gelsin işimiz bu yaşamak.." diyordur.
Severim 💜 Okurum 📚 Gezerim 🚶♀️
Gülerim geçerim 😉😄
Başlayalım mı?:)
Ama önce zihninizi boşaltmanız lazım. Beklentilerinizi şöyle bir sıfırlayın. Zira okumaya başlayacağınız metin, çizdiğiniz çerçeveye asla sığmayacak. Çünkü her ayrıntı, yazarı baştan çıkarmış olabilir.
Belirli sınırları, çizgileri, kuralları,yazım tekniklerini unutun.
Bir kere metin, düzyazı mı değil mi, o bile muamma.
Hele