Binlerce yıllık ilkel bir düşünüş biçiminin yarattığı bir alışkanlık olsa da, saçma sapan bir yanılsama sayılsa da, insana mutluluktan çok acı verse de, aşksız geçmiş bir ömür bence fakir bir yaşamdır.
Ben evliliğe inanmam.Hayır gerçekten inanmam.Nedenini açıklamama izin verin.Bence en kötü haliyle, evlilik düşmanca politik bir eylemdir.Küçük zihinli erkeklerin, kadınları evde tutabilmek için uydurdukları bir şeydir.Bunu da gelenek ve din maskelerinin ardına saklanarak yapıyorlar.En iyi haliyle ise, evlilik mutlu bir yanılsamadır.Birbirlerini gerçekten seven iki insandır.Ama birbirlerini ne kadar mutsuz edeceklerinin farkında değillerdir.Ama iki insan bunun farkındaysa ve birbirlerine katlanmayı göze alarak evlenmeye karar veriyorlarsa bunun tutuculuk veya bir yanılsama olduğunu düşünmüyorum.Bence bu durum çok radikal ,cesurca, ayrıca da çok romantik.
-Frida Kahlo
"Turizm büyük bir uyuşturucu. Devasa bir güven numarası ve insanlara yaşamlarında ilginç bir şey olduğu gibi tehlikeli fikirler veriyor. Var oluş biçimlerindeki her yükseliş aynı havaalanlarına ve tatil köylerine, aynı hindistancevizi ve ananaslı içki saçmalıklarına taşıyor insanları. Turistler esmer tenlerine ve parlayan dişlerine bakarak gülümsüyor ve mutlu olduklarını sanıyorlar. Ama yanık tenleri onların aslında kim olduklarını gizliyor; kafaları Amerikan çöplüğüyle dolu ücretli köleler. Seyahat XX. yüzyılın bize bıraktığı son fantezi; bir yerlere gitmenin kendimizi yeniden yapılandırmamızı sağlayacağına dair bir yanılsama."
Eşimizi Neye Göre Seçeriz?
Tesadüf gibi görünen eş seçimleri gerçekte
tesadüf müdür? Eş seçimi aslında tahmin
edilenden daha karışık bir süreçtir.
Aşık olma süreci tamamen tesadüfler üzerine
kurulu gibi görünse de gerçekte olan aslında
beynimizin alt katmanları yani en temel
beden fonksiyonlarını yerine getiren kısmı,
eşimizi ebeveynlerimizle
Bu roman çok profesyonelce kaleme alınmış. Kitabın sayfalarını büyük bir heyecan ve merakla çevirdim. İlk sayfadan son sayfaya kadar soluk soluğa okumuştum. Temposu, adrenalini, akıcılığı tam umduğum gibi bol boldu. Hiç bitmesini istemediğim romanlar arasında yerini almıştı. Kitabın etkisinden halen çıkamadığımı belirtmek istiyorum. Yazar gerilim türünün hakkını bu romanıyla çok güçlü bir şekilde vermiş. Kitaptaki katili kesinlikle doğru bir şekilde tahmin edemiyorsunuz. Kitabın sayfalarında yolculuk yaptıkça hep bir yanılsama içinde buldum kendimi. Katile adım adım yaklaştıkça da ürperdiğimi hissettim. Kurgusu çok etkileyici bir roman diyebilirim. Gerilim türü sevenler şiddetle tavsiye ederim.
Gece Gelen ÖlümGonca Çiftçioğulları · Etki Yayınları · 2012168 okunma
Onu görür görmez doğduğum günden beri tanıyormuşum hissine kapılmamın sıradan bir yanılsama değil, sonrasında yaşayacaklarımızın habercisi olduğunu çok sonra anlayacaktım.
Marx politik liderin sosyolog olmasını şart koşuyordu. Freud da tedaviyi yapan kişinin, yetenekli bir bilim adamı olmasını ister. Zira her iki düşünüre göre de, fert ve cemiyeti değiştirecek olan asıl enstrüman, dürüstlüktür. Toplumların ve fertlerin tedavisinde, fark etme, yani bilinçli hale gelme kilit konumdadır.