“Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne değin gördüğüm en güzel şeyi, seni: Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum, kalktım ayağa, sana yöneldim. . Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de, ama yaklaştım, yanındayım artık... Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana,yüzümü gözümü ellerine sürdüm, mutluydum, her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da, kendimi güçlü duyuyordum, evimde gezer gibiydim.”
“Birden o güne değin gördüğüm en güzel şeyi,gördüm ışıklar içinde,aydınlıkta.Unuttum olup bitenleri,kendimi unuttum.Kalktım ayağa ,sana yöneldim.Bu yeni ,bu ülkesel özgürlük içinde kuşkuluyum yine de ama yaklaştım;yanındayım artık…”
Reklam
Durumumuz aşağı yukarı şöyle. Ben bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan (çukurun pisliği benim orada oluşumdan), ormanları tanımayan yabanıl bir hayvandım. Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne değin gördüğüm en güzel şeyi, seni: Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum, kalktım ayağa, sana yöneldim. Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de, ama yaklaştım, yanındayım artık... Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana, yuzumu gözümü ellerine sürdüm, mutluydum, her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da, kendimi güçlü duyuyordum, evimde gezer gibiydim. Oysa yabanıl bir hayvandım, benim yerim ormandı, ancak senin bağışınla yaşayabilirdim bu aydınlıkta.
“Bu halde yarım sayfa yazdım ve yine yanındayım, mektubunun üzerine uzandım, tıpkı o zaman ormanda yanına uzandığım gibi.”
Sayfa 114
yanındayım Milena
Kitaplar, başka bir yerde olmak isteyen insanlar içindir.
“Durumumuz aşağı yukarı şöyle.Ben. bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan (çukurun pisliği benim orada oluşumdan), ormanları tanımayan yabanıl bir hayvandım.Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne değin gördüğüm en güzel şeyi, seni:Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum, kalktım ayağa, sana yöneldim.Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de, ama yaklaştım, yanındayım artık.Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana, yüzümü, gözümü ellerine sürdüm, mutluydum, her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da, kendimi güçlü duyuyordum, evimde gezer gibiydim.(Durmadan bu ev sözü.)Oysa yabanıl bir hayvandım, benim yerim ormandı, ancak senin bağışınla yaşayabilirdim.Bu aydınlıkta unutmuştum olup bitenleri, ama başıma gelecekleri gözlerinde görmüştüm.Süremezdi ki... Okşuyordun beni ama görecektin yabansı yanlarımı, gerçek ülkemi yadsıyamazdım, ormanı anımsatacaktım sana.Derken önüne seçilemeyen, kaçınılması güç tartışmalar başladı korku" başlıca konumuz oldu.”
Sayfa 239
Reklam
"Durumumuz aşağı yukarı şöyle: Ben bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan, ormanları tanımayan yabani bir hayvandım. Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne kadar gördüğüm en güzel şeyi, seni. Unuttum olup bitenleri kendimi unuttum, kalktım ayağa, sana yöneldim. Bu yeni, bu ideal özgürlük içinde kuşkuluyum yine de ama yaklaştık, yanındayım artık..."
Sayfa 196Kitabı okudu
Durumumuz aşağı yukarı şöyle: Ben, bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan (çukurun pisliği benim orada oluşumdan), ormanları tanımayan yabanıl bir hayvandım. Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne değin gördüğüm en güzel şeyi, seni: Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum, kalktım ayağa, sana yöneldim... Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de, ama yaklaştım, yanındayım artık... Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana, yüzümü gözümü ellerine sürdüm, mutluydum, her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da, kendimi güçlü duyuyordum, evimde gezer gibiydim. (Durmadan bu ev sözü.) Oysa yabanıl bir hayvandım, benim yerim ormandı, ancak senin bağışınla yaşayabilirdim bu aydınlıkta... Unutmuştum olup bitenleri, ama başıma gelecekleri gözlerinde görmüştüm. Süremezdi ki... Okuyordun beni, ama, görecektin yabansı yanlarımı; gerçek ülkemi yadsıyamazdım, ormanı anımsatacaktım sana.
Sayfa 213 - Say yayınları - IX. Baskı - 1999
Durumumuz aşağı yukarı şöyle; ben bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan (çukurun pisliği benim orada oluşumdan) ormanları tanımayan vahşi bir hayvandım . Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne kadar gördüğüm en güzel şeyi, seni. Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum, ayağa kalktım ve sana yöneldim. Bu yeni özgürlük içinde kuşkuluyum yine de ama yaklaştım, yanındayım artık. Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana, yüzümü gözümü ellerine sürdüm, mutluydum, her şeyden kopmuştum artık. Böbürleniyordum da, kendimi güçlü hissediyordum, evimde gezer gibiydim. (Durmadan Bu ev sözü.) Oysa vahşi bir hayvandım, benim yerim ormandı , ancak senin bağışınla yaşayabilirdim bu aydınlıkta.
''Durumumuz aşağı yukarı şöyle: Ben bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan (çukurun pisliği benim orada oluşumdan), ormanları tanımayan yabanıl bir hayvandım. Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne kadar gördüğüm en güzel şeyi, seni: Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum, kalktım ayağa, sana yöneldim. Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de, ama yaklaştım, yanındayım artık... Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana, yüzümü, gözümü ellerine sürdüm, mutluydum, her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da, kendimi güçlü duyuyordum, evimde gezer gibiydim. (Durmadan bu ev sözü...) Oysa yabanıl bir hayvandım, benim yerim ormandı, ancak senin bağışınla yaşayabilirdim bu aydınlıkta unutmuştum olup bitenleri, ama başıma gelecekleri gözlerinde görmüştüm. Süremezdi ki... Okşuyordun beni, ama, görecektin yabansı yanlarımı, gerçek ülkemi yadsıyamazdım, ormanı anımsatacaktım sana.''
Sayfa 239Kitabı okudu
Reklam
“Durumumuz aşağı yukarı şöyle: Ben, bir yerlerde, pis bir çukurda yaşayan (Çukurun pisliği benim orada oluşumda), ormanları tanımayan yabanıl bir hayvandım. Birden seni gördüm ışıklar içinde, aydınlıkta, o güne değin gördüğüm en güzel şeyi, seni. Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum; kalktım ayağa, sana yöneldim. Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de ama yaklaştım, yanındayım artık. Öylesine iyi davrandın ki hakkım varmış gibi sokuldum sana, yüzümü gözümü ellerine sürdüm, mutluydum. Her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da kendimi güçlü duyuyordum, evimde gezer gibiydim. Oysa yabanıl bir hayvandım, benim yerim ormandı ancak senin bağışınla yaşayabilirdim bu aydınlıkta. Unutmuştum olup bitenleri ama başıma gelecekleri gözlerinde görmüştüm. Süremezdi ki. Okşuyordun beni ama görecektin yabansı yanlarımı; gerçek ülkemi yadsıyamazdım, ormanı anımsatacaktım sana.”
Unuttum olup bitenleri, kendimi unuttum. Kalktım ayağa, sana yöneldim. Bu yeni, bu ülküsel özgürlük içinde kuşkuluyum gene de ama yaklaştım; yanındayım artık. Öylesine iyi davrandın ki, hakkım varmış gibi sokuldum sana. Yüzümü, gözümü ellerine sürdüm... Mutluydum, her şeyden kopmuştum artık, böbürleniyordum da, kendimi güçlü duyuyordum...