Kaygı
... Efendi insanlar ya da daha genel olarak "beyefendi, hanımefendi, saygılı, iyi, naif, dürüst" insanlar Türkiye'de daha mı az rağbet, sevgi, ilgi görüyor yoksa biz bu kavramları yanlış mı kullanıyoruz? Çoğu zaman çekingen, kaçıngan, özgüven sorunları olan kişileri tarif ederken yanlış olarak bu terimler kullanılıyor. O kişiler de bu "zannedilme" halinin arkasına sığınıp, yukarıdaki unvanları kendilerine layık görebiliyorlar. Halbuki olay biraz basit. Kaygılı insanlar talep oluşturamazlar. Talep oluşturamayan insanlar arzu nesnesi olamazlar. Tereddüt insanın ses tonuna dahi siner. Fazla tereddüt, fazla hesap kitap arzunun düşmanıdır. Buradaki anahtar kelime "kaygı"... .
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Reklam
.... LİBERAL AHLAKIN ELEŞTİRİSİ Liberalizm, en genel tanımıyla: bireyselliği, kişisel özgürlükleri, serbest alım-satımı destekleyen, devlet otoritesini olabildiğince azaltan, bireysel tatmin ve karı olabildiğince arttırmayı hedefleyen felsefi düşünce akımıdır. Sadece felsefi görüş demekten hoşlanmıyorum aslında. Liberal düşünce siyasi ve ekonomi
.... Porno ve Kadınların Kendi Bedenlerini Metalaştırması Üzerine Moderm Kültürü Zehirleyen Uğursuz Eğlence Öncelikle yazıya geçmeden önce şunu belirtmeliyim ki burada anlatılan her şey kendi düşüncem ve kendi çıkarımlarımdır. Bu konuyu uzun süredir düşünmüş biri olarak bir yazı yazmaya karar verdim. Çünkü çevremden gördüğüm kadarıyla insanlar
"Yanlış kişilerin eseridir, "Yalnız" kişiler."
126...
Birbirimiz için yanlış kişiler oldugumuz söyleme biz baska hickimse için dogru kişiler degiliz...
Reklam
..... Ütopya Gerçek Olabilir mi? Ütopya Eleştirisi Ütopya olarak adlandırılan ülke; herkesin el ele verip ateş çemberleri etrafında keyifle sohbet ettiği, paranın, mücevherlerin ve kaftanların değer görmediği bir topluluktur. Fakir zengin ayrımı olmadan, halkın hırsızlık veya dilenciliğin ne olduğunu bilmeyecek kadar huzur içinde yaşamasına imkân
Yanlış kişiler için çok güzel hislerimiz yok muydu?
Gerçek şu ki, Kilise'nin nefret ettiğim yanı, toplumun nefret ettiğim yanıydı. Yani otoriter kişiler. İktidar manyakları. Katı dogmacılar. O her şeyi yönetmek isteyen, açgözlü, sevgi ve cinsellik açısından zayıf salaklar. Bizler yaşamakla meşgulken -tat almakla, denemekle, kucaklaşmakla, öpüşmekle, hata yapmakla, büyümekle meşgulken- onlar
Yanlış kişiler için iyi bir kalbimiz var...
Gerçek sevgi neden sahtesini verenlerinki gibi değerli bulunmaz ? Güçlü,duru bir sevgisi olan insan için aşk cesaret işidir. Yanlış kalbe hitap kendi içinde kayboluş yok oluştur fikrimce . Amy Winehouse aşkından dolayı gurur kalıplarını yıkan sadece sevilmek isteyen bir kadın, değersizlik, sevgisizlikle boğuşmuş. Kalbinde.. Blacke ( aşık olduğu adam)..Şarkı sözlerinde aşk beyanı işleyişi, hayattaki direnişi ama kabullenemeyişi sırf sevdiği adamı öpmek için ona para ödeyen bir kadın .. Aşk insanı gurursuz aciz hale getirebilir mi ? Yanlış kişiye duyulan yoğun sevgi insanın sonunu hızlıca getirebilir mi ? (-senna-) " back to black(e)" ....
Reklam
1. #americanfiction Monk, hem bir yazar hemde yaratıcı yazarlık dersleri veren bir akademisyendir. Ancak yazdığı kitaplar pek okunmadığı için ismini bilenler sınırlıdır. Aynı zamanda hiç beklmediği bir vakitte kız kardeşi aniden kalp krizi geçirerek ölür ve Alzheimer başlangıcındaki annesine bakmak zorunda kalır. Monk, hem kendi, hemde
Aşktır; insanı mutlu eden de, mutsuz eden de. Kimisi sever, sevilip mutlu olur. Neşe ile dolar. Yaşamak ister, var olmak ister, nefes almak ister. Kimisiyse asla bu duyguları yaşamamıştır. Belki de arayıp durmuş bulamamıştır. Yanlış kişilere bağlanmıştır, aşkla. Sonucunda da umudunu yitirmiştir. Zamanla bırakır bağlandıklarını da bağlanacak kişiler aramayı da. Elbet o da yaşar, nefes alır ve var olur. Fakat o sevdiğinin gönlünde hiç var olmamıştır. Zaman geçip gider böyle ve zamanla onu sevenler de azalır; kimisi küser, kimisi gider, kimisi ölür. Kalır bir başına insan. Anlar ki; onu sadece, onu yaratan ve kendisi sever. Ne mutlu sevip sevilene, ötesinde sevildiği için şükredenlere. Yine ne mutlu; ne bir ses, ne bir insan, ne de bir nefes hissetmediği zamanda bile yalnız olmadığını bilen. Yaratanına sığınanlara.
İnsanlar seninle hayal kırıklığına uğratmıyor.sadece sen yanlış kişiler üzerine hayal kuruyorsun.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Resim