Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seçimlerimiz her zaman doğru veya yanlış olmaz. Bazen doğru seçim yoktur. Seçtiğiniz zamanla doğru olur.
İyi ki..
Durmak bilmeyen bir zaman aralığında koşar adımlarla şehri bir uçtan bir uca dolaşıyordum. Bir ben, bir de zaman hareket ediyordu. Herkes olduğu yerde durmuş kimi bana, kimi etrafına, kimi de bilinmeze bakıyordu. Bu akışta yanlış giden bir şeyler vardı. Herkesi olduğu yerde durduran zihnim beni neden durdurmamıştı. Neydi benim bu kalabalıklarla
Reklam
Neden her şey ters gidiyor? Çok şey istiyorum belki de.. umut ettiklerimin gerçekleşmemesi bir yana her geçen zaman benden bir parça alıp götürüyor.Eksiliyorum.. aldığım her karar yanlış çıkıyor kesin dediğim her şey muhtemel sınıfına bile girmiyor.Yaşamım olmasını istediğim istikametin tam tersi sürüp gidiyor.karar vermekten, yol ayrımlarında mecburi bir seçim yapmaktan sıkıldım artık.sanırım yazgım benden çok daha güçlü çıktı.ters şeritteyim belki de.. tüm bunlar yanlışsa tek seçenek kalıyor geriye:karşı şeride geçip hayatın akışına bırakmak kendimi.. evet,evet.hayatı akışına bırakmak en doğru seçenek belki de..
Yol Senin İçinde
Yol Senin İçinde
BİR SORUN: BAŞKALARINI FAZLA UMURSAMAK.
Bugün günümüzdeki insanların büyük bir problemden bahsedeceğim. Ben insanların maalesef bu durum yüzünden kendi potansiyellerini tam olarak kullanamadığını düşünüyorum. Öncelikle çevrenizde sürekli ben şunu yaşadım, ben bunların üstesinden geldim vs diyen insanları bir hayatınızdan silin süpürün. Bu insanlar acıdan beslenir ve zamanla size de o
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
“KHÇ alıntı”
Tren camlarına çarpan fevri rüzgar içindeki galeyanı uyandırıyordu. Gece kapaklandı gökyüzüne ve güneşi bulmak üzere ay tırmandı bulutlara. Trenin buharı sisli ağaçlarda birer ayak izi bırakırken yanında bir his belirdi. “Buralarda olmanız yanlış çok yanlış.” Bir titreşim gibi gölgesini ardında taşıyan kişi uzaklaştı yanından. Arkası dönüktü. Gözleri irice açıldı Gagel’in. Bir uyarı mıydı tehdit mi yoksa bir tembih? Seçim yapmadı veya yapamadı. Ama arda kalansa nahoş bir tedirginlikti. Tedirginliği bastıran nadir duygudur vicdan. Sızlıyordu Gagel, tüm ince damarları adedince basınçlı bir zulümdü bu adeta. Basıncı ölçen şey ise kalp olsa gerek. Dipsiz dibi gözüken, hissiz hisleri karnında tutan bir taş kadar boyu ve kayaları çatlatır sabrıyla; o manevi adıyla yürekti.
Reklam
Askerlikte herkese verilen klasik bir öğüttü, önden gitme alnına vururlar, arkadan gitme sırtına vururlar. Bir de buna benzer bir ata sözü de vardır, yukarda yatma yel alır, aşağıda yatma sel alır. Bu nedenle insanlar, ortada olmayı seçecek şekilde evrimleşmişlerdir. Bu da büyük çoğunluk demektir. Yani bir tür sürü güvenliği. Toplumda ise en
845 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.