Karşılaştığımız her şey değiştirilemez ama bir şeyi onunla karşılaşmadan değiştiremeyiz...
Kitap beni baştan sona kadar positive vibes only mottosu ile sabahları kereviz suyu içen influencer tanıtımı içindeymişim gibi hissettirdi. Yazar kitapta sıkça kendi sitesinin reklamını da yapıyor, tamam yapabilir bunda yanlış bir şey yok ancak benim hayatım
"İnsan her şeyi anlatamaz. Dolayısıyla bir seçim yapar, ayıklar. Cinayet soruşturması sırasında da insanlar önemli olduğunu düşündükleri şeyleri seçer. Ama çoğunlukla yanlış düşünürler."
İlk başta acaba ben ne okuyorum böyle diye sorguladım kendimi. Çünkü ilk sayfalar o kadar dehşet dolu ki, yazar da hiç çekinmeden argo sözcüklerle bu çirkinliği ustalıkla kaleme almış. Baş karakterimiz Alex, daha 15 yaşında ama sokaklarda kök söktüren, geceleri soygun, gündüzleri tecavüz ve bir sürü kötülük yapmaktan çekinmeyen bir çete lideri.
Bazen o kadar çok isterdimki düşünmemeyi. Bu lanet hastalık içimi kemirken bağırmayı. Düşünmek, çağımızın en büyük sorunu bu. Üstüne birde hatalı düşünüyoruz. Yav arkadaş düşünüyoruz yine yanlış yapıyoruz. Kitapta da düşünme hataları anlatılıyor. Nerede ve nasıl düşüyoruz bu hataya. Sadece objektif bakacak olursak. Bu adam çok haklı. Saçma sapan
“TAK TAK TAK…!
İncelemeyi tıklattım açtım girdim!
Gece sessiz… Aaa… tren gidiyor. İstasyon yakın Çufçufçuf! Dıııııtttt! Dur bakalım gökyüzüne hava açık mı? Hay Allah! Bacağım masaya çarptı. Morarır şimdi. Eyvah! Kardeşim uyandı.
--Abla yatıp zıbarır mısın artık?
--Derya kes çeneni işim var sen uyu… “
Diye girdim incelemeye, şimdi biraz
Esed'in Yönetim Biçimi Hakkında
✵ ✵ ✵
Toplumların bir bütün olma duygusu sonucu oluşan devlet aygıtı, kitle halinde bir kimliğin yaşam serüveni olmuştur. Devlet kimliğini, bir coğrafyada sürdürme amacı bazen karşılıklı dost, bazen de karşılıklı düşmana sebep olmuştur. İnsan doğasında mevcut olan devlet düşüncesi, sorumluluk ve
ŞeffaflıkToplumu ile yeniden karşınızdayım uzun zaman oldu herhalde ilgimi çeken konular üzerinde bir şeyler karalamayalı. :) Kısmet bu kitabaymış. Kitaba kabataslak baktığımızda 84 sayfa gözükmesine rağmen yayınevi reklamı, kitap reklamı ve notları falan çıkarınca okunacak 61 sayfa kalıyor. Yazar 61 sayfada kendi öngördüğü toplum çeşitlerine göre
Uzun oldu belki ama burada okunmayacaksa nerede okusun?
1- Yaşamımızda, gündelik hayatımızda önem veya değer verdiğimiz şeye benliğimizden bir pay kopar.
2- Ne kadar önem ve değer verirsek kopan parça o kadar büyük olur. Bütün olanı parçaladığın için parçalanan, uzaklaşmış kısım seni senden almaya başlar.
3- Benlik sadece kendine aitken bunu
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabın dili oldukça yalın ve anlaşılırdı. Kitabın konusu ve ismine baktığımızda salt bir sistem, düzen eleştirisi yapacak diye düşünüyoruz. Gerçekten de öyle yapıyor. Eleştirileri genelde Almanya üzerine ve Alman anayasası, televizyonları, gazeteleri, eğitim sistemleri üzerine yapmış. Tabii bu demek değildir ki biz
Merhaba Arthur. Seninle tanışmama bir inceleme vesile oldu. Doğrusu pek bir övgüyle bahsediyordu bu kitabından. Merak işte, okuyayım dedim. Kitabının PDF'sini indirdim ve okumaya başladım. Kitabının başlangıcı da dilin kadar akıcı olmuştu. Göz atayım derken bir baktım kitabı yarılamışım. Üslupta sıkıntı yoktu amenna ama yazdığın her şeye