Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. Koşan atlar, düşen atları hatırlatır. Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. Beşikten mezara kadar. Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan.
Dinimizin hükümleri, sünnet, tasavvuf; güzergâhı âyet âyet işaretlenen en doğru yolu tarif etmiş insanlara. Fakat insan unutabilen, şaşırabilen bir varlık. Bu yüzden şeytana kanıp dünyaya aldandığı, nefsine yenik düştüğü oluyor. Yanlış yollara sapabiliyor. Yolun doğrusunu bilmek, sırat-ı müstakîmde bir kere bulunmak yetmiyor üstelik. Dosdoğru yolda sürçmeden, sağa sola kaymadan sürekli yürümek, her adımda yolun doğruluğundan emin olmak da gerekiyor. Böyle sağlıklı ve sürekli bir yol tutuş zikirle mümkün. Zikir bir uyanıklık, kendinde olma, hatırlama hali. İnsanın yaratıcısını, yaratılış maksadını, elest bezmindeki ahdini, ölümü, ahireti, hesabı hatırlaması, hep akılda tutmasıdır zikir.
Köklü geçmişten aydınlık ve güçlü geleceğe
Ahmet Türkben
Zamanın çehresi değişti. Bilgi çağındayız artık. Milyonlarca veri saniyeler içinde üretiliyor, yapay zekâ en karmaşık sorulara anında cevap
Merhabalardan bir demet. =) Hoş geldiniz, çok bulacaksınız. Çayı kahveyi hazır edin, inceleme uzun, Atsız'ı tanıyacağız.
Hayatını kısaca anlatan yazının içine bölümler ekledim, idealleri,