-Sende seviyor musun diye mi soracaksın? -Yok. Kendine itiraf edemeyen adamdan bana itiraf etmesini istemek kabalık olur.
"Boyalara ihtiyacın yok büyümek için," dedi gözlerime bakarak. "Hayatın boyası geçtikçe yüzünden büyüyeceksin er ya da geç. Acele etme."
Reklam
Sana bakarken cenneti gören tek kişi ben miyim? Çünkü sen çok güzelsin. Hani Özdemir Asaf diyor ya: "Benim sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor." İşte şimdi onunla aynı yerdeyim. ~Ateş-yanmak
"Yanmak ister gönül, pişmek sen diyarında... Ruhun miracına varmak, Sidretül Müntehaya... Olmadı bir çakıl taşı olmak, bilinmeyen yollarda... Ya da Arş-ı Alâ'dan bakmak sana yükselmek gibi Mavera'ya..."
Kalbi paramparçaydı ama gülümseyişleri güneş kadar parlaktı. Bir gülümsese güneş açardı, gülümsemedi.
- Üçüncüsüne gelecek olursak bence herşeyin yaşı olmalı. - Neden? - Yoksa hiçbir şeyin değerini bilemezsin. (Geç kalmanın zamanla bir ilişkisi var. Her şeyin bir zamanı olursa geç kalmışlığın acısı hiç geçmez ki.) ~Ateş-Yanmak
Reklam
Kibir kaç çeşittir ?
Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: 1- Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Büyüklenerek bana ibadet
Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hayat bu caddede değildir. Hakikat mağazaların vitrinlerinde değildir... Hakikat; kadınların gözlerinde, dudaklarında, göğüslerinde, bacak aralarında değildir. Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarhoşların göz yaşlarında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır. Buzdolabının içindedir. Yastığınızın köşesindedir. Resminizin çerçevesindedir. Kütüphanededir, kütüphanedeki kitapların içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir. Ey hakikati arayanlar! Eve dönün, kütüphanelerinize tekrar bakın. Hakikati anlatan o kitabı arayın. O kitabı bulana ne mutludur ki, hakikatin yanısıra ölümsüzlüğün ışığıyla da aydınlanacaktır..
Sayfa 371Kitabı okudu
Yerin od etmedik kim vardır erbab-ı muhabbette Semenderler gibi uşşak da sükkan-ı ateşdir (Aşka gönül düşürüp de yeri ateş olmayan, yanmayan olur mu hiç. Aşık için yanmak mukaddestir. Aşık -efsaneye göre- ateşte yaşayıp ancak orada rahat eden semenderlere benzer.
Erkeği donmakla yanmak arasında koşturup duran bu dağ şehri güzelliğine tutkun babasını çok iyi anlıyordu Nevin.
Sayfa 54
Reklam
bir güveye rastladım geçende bir ampulün içine girmekti derdi ve kızartmak kendini tellerde derdiniz nedir sizin kuzum diye sordum güveye bu töresel bir şey falan mı nedir bu camla kaplı bir ampul değil de bir mum olsaydı eğer kömür olmuştun şimdiye hiç sağduyun yok mu senin var, hem de istemediğin kadar diye cevapladı güve ama bazen gına geliyor sağduyudan sıkılıyoruz hep aynı sıradanlıktan ve güzelliğe acıkıyoruz ve heyecana ateş güzel biz de biliyoruz çok yaklaşırsak bizi öldüreceğini ama ne fark eder ki yeğdir bir anlığına mutlu olmak ve güzellikte yanmak uzun uzadıya yaşayıp da müebbet sıkıntıdan biz de bu yüzden bütün ömrümüzü tek bir küçük ruloya sarıyor ardından o ruloyu yakıyoruz bunun içindir yaşam yeğdir bir anlığına güzelliğin parçası olup sonra yok olmak sonsuza kadar var olup da asla güzelliğin bir parçası olmamaktan bizim yaşama karşı tavrımız haydan gelen huya gider yaşamlarımız insanların aşırı gelişip de hayattan zevk almaz olmadan önceki hallerine benzer ve daha ben onu bu felsefesinden caydırmaya fırsat bulamadan kurban etti kendini eski bir puro çakmağının üzerinde onunla aynı fikirde değilim ben olsam mutluluğunun yarısını ve ömrünün iki katını yeğlerdim ama aynı zamanda onun kendini kızartmak istediği kadar çok istediğim bir şey olmasını isterdim New Yorklu ünlü makale yazarı Don Marquis'nin 1927 tarihli eserden bir şiir.
Sayfa 233Kitabı okudu
Ve bazen yanmak gerek azizim. Buz tutan suyun en kuytu köşesinde .
"Ağlamak istiyorum," dedim ağlayarak ve itiraf ettim. "Birine ağlamak istiyorum." Ağlarken biri yanımda olsun, beni teselli etsin, saçlarımı okşasın istiyordum. Kimsesiz hissetmek istemiyordum artık. Değer verdi- ğim insanları üzmemek için gözyaşlarımı saklamak, gizli saklı tek başıma ağlamak istemiyordum. Çocuklar gibi, üzüldüğüm an, üzüldüğüm yerde, üzüldüğüm kadar ağlamak istiyordum yalnızca.
Resim