#lalumutlar
BAZEN UMUTLAR BİLE LAL OLUR. İNSAN KİMSEYE AÇAMAZ İÇİNDEKİLERİ, YALNIZCA KENDİ İÇİNDE YEŞERTİR…
“Tüm kalabalıkların içerisinde kimsesiz, yapayalnızdım...”
“İnsanlar en çok kaybetmekten korkar, korktukça daha çok kaybeder, kaybettikçe daha çok korkar..”
Adıyla ailesene bahar getirmesi dilenen Cemre, Küçük yaşta ailesinin kaybıyla başa çıkmaya çalışırken, birde yaşamak zorunda kaldığı evde şiddetle büyüyen konuşma engelli bir kadındır. Yapayalnız, eğitim görmesi dahi engellenen acının saf haliyle yaşamaya çalışan bir kadın. Sessizliği, küçükken yaralarını sarmaya yarayan bir merhem olurken büyüdüğünde ise büyük bir azaba dönüşür onun için.
Cemre yinede bir an bile umudunu yitirmez. Yaşamak için umuda sığınır kimseyle paylaşamadığı umutlara tutunur. Tek hayali ise doktor olmaktır. Yaşadığı bu ızdırap dolu hayattan şiddetten uzak, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olmaktır tüm mücadelesi. Ama zalim yengesi onun bu halinden ve fazlalık olmasından yakınır ve yaşlı biriyle evlendirip göndermek ister. Cemre buna karşı gelir ve iş bulup çalışmak ister. İş hayatıyla geleceğinin de değişeceğini bilmeden.
Karşısına ansızın çıkan Kuvars Demirhan onu işe alır. Ve sessizliğin ahengine kapılıp gittikleri bir hikaye işte şimdi başlar. Sessizliğine sığınan bir kadınla, onun müziğine aşık bir adamın hikayesi…