Evreni büyük bir yapboz gibi düşün. Hepimiz bu yapbozun birer küçük parçasıyız sadece. Hepimizin bir özelliği var. Fakat birilerini taklit etmeye başladığımızda yapbozun içindeki doğru yerimizi kaybediyoruz, daha da kötüsü kendimizi koyacak yer bulamıyoruz.
Bunaltıcı düşler artı metamorfoz Ve umutların bittiği yer artı sıralongoz Kabuk bağlayan kaos Hayat yarım bırakılan bir yapboz
Reklam
"Yapboz parçasıydı insanlar belki de, Her ikisi tamamlıyordu birbirini. Kimisi bulabilmişti diğer eşini, Kimisiyse uydurmaya çalışıyordu kendine yanlış birini."
Bedenlerimiz yapboz parçalarıymışçasına yerine oturdu.
Mucize
Tüm bu biyolojik bilgiler ışığında, bu bölümün en başından beri sorduğumuz soruyu usanmadan tekrarlayalım. Sizi "sen" yapan tam olarak nedir? Görünen o ki hücreler bir araya gelerek organları, organlar bir araya gelerek sistemleri, sistemler de bir araya gelerek sizi oluşturmaktadır. Yapılan birçok farklı bilimsel araştırma insandaki toplam hücre sayısını 10 ile 100 trilyon arasında olacak şekilde birbirlerinden farklı olarak hesaplamışlardır. Literatürde bu konuda birbirinden farklı çalışmalar olsa da 2016'nın başında yapılan çok güzel bir çalışma, hücre sayıları konusunda daha net bilgileri bilim dünyası ile paylaşmıştır (Sender R, 2016). Bu çalışmanın sonuçlarına göre, ortalama bir insandaki toplam hücre sayısının 30 trilyon civarında olduğu düşünülmektedir. Yani işin temelinde sizi, "sen" yapan 30 trilyon hücre bulunmaktadır. Bu durumda 30 trilyon parçadan oluşan bir yapboz muyuz sadece?
Ne kadar az şükür ediyoruz !!!!
Her biri dizi karakteri olabilecek bir görünüme sahip olan hücreleriniz, vücudunuzdaki en küçük, temel canlı birimidir. Örneğin; sürekli gurur duyduğunuz beyniniz, yaklaşık 80 milyar tane sinir hücresinin bir araya gelerek meydana getirdiği bir yapıdır. Yine bir başka övünç kaynağı olan, yerlere ve göklere sığdıramadığınız kalbiniz ise yaklaşık 2-3 milyar kalp hücresinin bir araya gelmesiyle oluşur. Yani elinizde birbirine çok benzeyen 2-3 milyar yapboz parçası olduğunu düşünün. Parçaların her biri tek başına bir şey ifade etmese de bu yapboz parçacıklarını bir araya getirmeyi başardığınızda, kalp denilen ve bir saatte vücudunuza yaklaşık on beş damacana kan (300 litre) pompalayan bir organ elde edebiliyorsunuz.
Reklam
Hayat yarım bırakılan bir yapboz
413 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Açıkçası eser biraz sanki beklentimin altında kaldı... Belki bu türden daha iyi eserler okuduğumdan belki de Toprak Ana adlı eseri daha çok beğendiğimden vb. birçok sebebi olabilir... Eser klasik eskileri, köy hayatını, adaleti ve adaletsizliği, umudu ve umutsuzluğu, açlığı, mücadeleyi, aşkı...vs.. hissettiriyor.... Farklı farklı zamanları yapboz gibi birleştiriyor mekan var fakat zaman meçhul:-)))))) Kazangap için verilen mücadele, anlamını yitirdiğimiz o duruma olan saygı.... Zarifenin ne maksatlı gidişi... Aşktan mı kaçtı? Saygıdan mı?..... Günümüz tiplerinden Sabitcan mı? Ayzade, Ukubala sayamadığım birçok ismi... Ve tabiki Abutalip... Kalem, yazı, kitap, insanlarda bunlardan ne kadar da korkuyormuş.... Hikayede mi aşk hikayesi, daha doğrusu efsanesi birkaç sayfayla çok güzel hissettirdi sonu güzel olmasa da....dram dram dram.... Kalemini beğendiğim yazarın, okuduğum 2. Eseriydi, birçok eserini daha okumayı planlıyorum..... ..........Herkese Keyifli Okumalar Dilerim............
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145.5k okunma
arkadaşım yapboz almış bana kafam dağılsın diye yapbozu açtım her yere dağıttım ve uyumaya gidiyorum
İnsanlar yapboz parçalarından oluşurdu ve birini gerçekten tanımak istiyorsanız, o zaman onun çocukluğunu oluşturan parçalardan başlamalıydınız. Onlar ana parçalardı. Diğer her şey, bunun üzerine inşa edilmişti.
Sayfa 292 - RenKitabı okudu
Reklam
İnsan bir kere eksilmeyegörsün hayatı hep bir parçası yitik yapboz gibi yaşıyordu artık ve ölümü bu tamamlanma telaşının elinden oluyordu.
455 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Yeni kitap yorumu ile herkese 'Selamlar' Uzun bir aradan sonra okuduğum kitap yorumlarını sizlerle buluşturmaya başlıyorum. Sevdiğim yazarlardan birisi olan ama çoğu kişi tarafından bilinmeyen #jodipicoult dan #yapboz kitabını okudum.Yine ilginç bir kurgu ve her karakterin bakış açısından anlatımı ve yine önemli bir konuya değinen bir kitap ile karşı karşıya kaldım. Yine beğenerek okuduğum bir kitap oldu ama uzun soluklu bir kitap olduğundan bazı bölümler de fazla tekrara düşerek çok ayrıntıya girildiğini düşünüyorum.Bu biraz okumayı güçleştiriyordu ama yine de sevdiğim bir kitap oldu. Konusuna gelecek olursak,Nina bölge savcısı olarak çalışan evli ve bir çocuk annesidir.Mutlu bir yaşamı vardır.İşi gereği tecavüze maruz kalmış çocukların davaları ile ilgilenmektedir.Bir gün oğlu Nataniel'in konuşmayı bırakmasıyla dünyası değişir.Beş yaşındaki oğlu cinsel tacize uğramıştır.Sürekli bu davalarla ilgilenen Nina suçluya cezasını kendi mi vermeli yoksa adalete güvenmeli mi?Hem eşi ile ilişkisini etkileyen hem iş hayatını alt üst eden bu olayda Nina'nın ve eşinin tavrı nasıl olacak?Kitap boyu sorguluyor ve farklı bakış açılarından kitabı okuyoruz.Üstelik zaman zaman da bizi şaşırtan gerçeklerle karşılaşıyoruz. Konu biraz can sıkıcı olsa da kesinlikle tavsiye ediyorum gerçekten akıcı ve merak uyandıran düşündüren sorgulatan bir kitap bence .Yazarı ve kitaplarını tavsiye ediyorum.
Yapboz
YapbozJodi Picoult · April Yayıncılık · 2009544 okunma
İnsanlar yapboz gibidir. Bütün mesele kayıp parçayı bulmakta.
Sayfa 181 - kamer yayınlarıKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.