1973'te konuyu Paris'te Abidin Dino'ya, İsveç'te Zülfü Livaneli'ye anlattım. Ben romanlarımı her zaman sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma anlatırım. Ölmez Otu adlı romanımı da yazmadan önce Paris'te buluştuğum Nazım Hikmet'e anlatmıştım. Yukarda dedim ya roman bir laboratuvar değildir. Her yönüyle insan gerçeğine biraz daha, biraz daha
“Ya ben?” dedim. Korkuma yenildim ve gözlerim yaşlarla doldu.
“Yapma ama bazen benim de hayal kurmaya hakkım var.”
“İyi de hayalinde bana yer vermedin ki.
"Ben bütün hayallerimde sana yer veriyorum, Portuga.”