Bulutlar silüetini resmediyor
Güneş yanaklarına tebessüm kondururyor
Kaşların en nadir kuşların kanatlarında
Saçının her bir teli rüzgarın kollarında
Koşuyor gecenin en parlak yıldızlarına
Bana gel Zehram en güzel tokalar dudaklarımın arasında
Endişe etmesin o minik kalbin
Ana şefkatiyle sana ninniler söylerim
Zehram aş tepeleri var haneme
Var sevdiğinin kalbine
Savur efsunkar bakışlarını evimin her köşesine
Nakışını işle kalbime
Donat sofralarımı tebessümünle
Bir avuç aşk ikram et bu gönül dilencisine
Pamuktan yumuşak elini bas yaralarımın üstüne
Güzelleşsin kabuk tutan acılarım
Aydınlığa kavuşsun en karanlık yanım
Yahut bırak beni karanlıklarda boğulayım
Zehram boğulayım.
Bu bir sevda
Kalbimin ritmini bozduran
Ne de uzun kirpikleriniz var bayım
Parktaki salıncakları andıran.
Müsadenizle, yüreğinize salınayım.
Şaşkınım bayım
Sözleriniz diyorum,
Aşkın sanki doğuşu gibi yeni bir lisanda
En çok sizi duyuyor, sizi anlıyorum sussanızda.
Yalnızlığıma sızan sözlerinizi mırıldanıyorum.
Adımlarınız diyorum bayım,
Şaşkınım,
Öyle naif ki öpüyor gibi toprağı.
Kalbimin ritmi bozuluyor bir aşağı bir yukarı.
Gülüşünüz diyorum,
Müsadenizle, uğruna şapka çıkarıyorum.
Siz hep gülün bayım
Ah bir de yüreğimde kalın.
Bunun adı sevda
Anladınız siz bayım.
Nazarım mı değdi yüzüne
Yere düştü bakışların
Gücüm yetmez, elim uzanmaz
Bir buseyle, bir dokunuşla
Yüzünü yerden kaldırmaya.
Büyüsüne kapılır giderim güzelliğinin.
Ben şaşkın, gözler şaşkın, eller şaşkın.
Masallardaki beyaz atlı prensi kıskandıracak kadar
Parmakları kesmeye sebep Yusuf kadar...
Bir ben miyim Züleyha olamayan
Bir ben miyim Yusuf yerine kendimi zindanlara kapayan.
Gözlerinin karasına hapsolan ben miyim.
Ben miyim kendini kuyularda arayıp da bulamayan.
Aşkına verdiğim savaşta
Kalemim sağ elimden düşecek olursa,
Sol elimle tutabilir miyim.
Bir karış toprağa sığmasam da
Mürekkebime karışır mı kanım...
Kuyudaki son damlayla boğulan ben miyim.
Ve o son damlayla ıslanan içimdeki sen.
Kurur musun göz bebeklerimden güneşe sarkıtsam
Sonra seni tarlalardaki başaklar gibi toplasam.
Bakışlarını uzatır mısın bana
Sonra istesem nazarımı geri verir misin bana.
Söyle, geri verir misin?
Nefesin göğsüne batar gibi oldu mu hiç
Hani o özlem ve acı arasında kalınan arafta
Uykusuz olunan uzun ve karanlık gecelerde
Aldığın nefes çivi gibi battı mı yüreğine
Gamzeme hüzün düştü yine bu gece yar
Müptelası olduğum sen geldin hatrıma
Efkarlandı gözlerim ve hıçkırığa boğuldum
Uzatacağın bir bardak su yerine
Ben sensizliği yudumladım yine.