-Hiçbir kutsal yer boş kalmaz, kalamaz. İçimizdeki Allah’ın aldığı yeri bile ele geçirmeye çalışıyorlar. O, oradan çıkarsa bırakacağı yerde bir yara meydana gelir. Yeni bir din kurmalı Pavel, yeni bir din… Savaşa yöneltecek değil, eşitlikçi ve hakça bir dinden bahsediyorum ben! -İsa’nın yaptığı din bu değil mi sence? -“Hristiyanlığı kastediyorsan, o din, düşünce yönünden sağlam temeller üzerine dayanmıyordu. Allah, insanları kutsal varlıklar olarak yarattı ve onun üstünde buyruk sahibi olmasını istemez. Gerçek emreden o değil mi? İsa peygamber, evlenmeyi ve ticari kutsal tutarken, incir ağacını niye lanetlemiştir? İncir ağacı meyve veremiyorsa suç onun mu? Ruh da böyle… Ruhun iyi meyveler vermesi veya vermemesi onun suçu değil ki… Ruha kötülük tohumlarını eken kim?”
“Her tarafınız yara bere içindeyken başkalarının sivilcelerine bakıyorsunuz.”
Sayfa 40 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
zoya kolunu onun elinden kurtardı. "peki, bu cinayetleri işlesin diye zorladığı kızı seviyor muydu? kendi amaçları için yaşlı kralların yatağına attığı ama kendisine meydan okuyunca parça parça yaptığı o kızı? ya da ona sevgi göstermediği için kör ettiği o kadını?" liliyana, genya, alina ve baghra için o değilse kim konuşacaktı? benim için kim konuşacak?
Sayfa 298 - zoya ─ ( darkling )Kitabı okuyor
"o zaman böyle bir şeyin olmasındansa, beynine bir kurşun sıkmayı yeğlerim nikolai." zoya'nın elini tuttu ve dudaklarına götürdü. "benim acımasız zoya'm, silahı da ben kendim doldururum."
Sayfa 261 - zoya ─ nikolaiKitabı okuyor
"onu vatana ihanetten asmak istediklerinde ip kopmuştu ve o da askerlerin onun için kazdığı mezara yuvarlanmıştı." nikolai gülümsemeye çalıştı. "bu öyküyü hiç duymamıştım." dominik başını onaylar gibi salladı. "bu ülkede, diye bağırmış zhirov. adamı doğru düzgün asamıyorlar bile." nikolai inanmamış gibi başını iki yana salladı. "bu doğru mu?" "bilmiyorum," dedi dominik. nefes almaya çalışırken göğsünden ıslak bir hırıltı sesi çıktı. "bildiğim, onu yine de astıkları."
Sayfa 257 - dominik ─ nikolaiKitabı okuyor
olay cok gaylesti
"güçlüsün ama bunu birilerinin fark etmesinden korkuyorsun, o yüzden de ezilip büzülüyor ve kendini olduğundan küçük bir hale getirmeye çalışıyorsun. ancak birilerinin seni izlemediğinden emin olduğunda kendini rahat hissediyorsun. işte o zaman..." uzanıp kalçasına dokundu, "o zaman muhteşem görünüyorsun."
Sayfa 266 - nina ─ hanneKitabı okuyor
Reklam
Azize kendisine inanan müridini terk eder mi? Sen terk ediyordun işte... Senin kadar acımasız ama güzel azize yaşamamıştır dünya üzerinde. Beni, acını alan bir sargı bezi, kanını dindiren yara bandı gibi kullanıyordun. İyileşince de terk edip gidiyordun. Bu kaç yıl sürdü bilmiyorum. Sonsuza dek sürse... çekerdim.
Sayfa 143Kitabı okudu
Anlamsız bir yüzün üstunde bir yara bile süse benzer
Henüz 29 yaşındayken intihar ederek yaşamına son veren Nilgün Marmara, “Bak bu yara annemden, işte bu babamdan, buradaki ilkokul öğretmenimden, haaa şu en derin olan mı onu ben açtım bilmeden. En çok da o acıtıyor canımı, en çok o kanıyor. “ diye yazmıştı şiirinde. Eşi, Nilgün Marmara için; “Şiir yazdığını bile bilmezdim. Bir kenarda pıtır pıtır bir şeyler karalardı.” demişti. İşte bu kadar basit her şey.. Anlaşılamamak, birbirine en yakın iki insan arasındaki derin bir uçurummuş…🫧
Reklam
Adalete olan güveni, inancı yara alan insanlar ya suç işlemekten çekinmez ya da bir süre sonra adaleti kendi yöntemleriyle uygulama yolunu seçer.
Sayfa 219Kitabı okudu
Biliyoruz ki, bütün acılar bir gün geçer. Bütün fotoğraflar sararır. Yara kabuk tutar kapanır. Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda. Bir fincan sade kahve. Demli bir çay ister akşam üstü olunca. Sokakta mevsimi fark edersin, aynada kendini. Önceleri belli belirsiz, sonra gamzene kadar gülersin. Şarkılar mırıldanır, çekmecelerde renkli kalemlerini ararsın. Kuşlar gelir konar dallarına. Kırıldığın yerden çiçek açarsın. Bütün acılar bir gün geçer. YA DA ALIŞIRSIN Frida Kahlo
Asla unutma; "Yara, en çok iyileşirken sızlar."
Her tarafınız yara bere içindeyken başkalarının sivilcelerine bakıyorsunuz.
Keşke hep çocuk kalsaydık da en büyük yaramız dizimizde ki yara olsaydı...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.