"İnsanlar isyan edilmemiş, gözlerinin önünde bağıra çağıra ağlanmamış meselelerin yara açmadığını, üzerine eklenen kısacık zamanların ise acıları yok ettiğini zannediyor olmalı."
Nasıl inanayım yine sana,
Tutamadığın o sözler aklımda,
Gülüşün içimde kanayan yara,
Bi kere döndüm o yoldan yana yana,
Umrunda degilim zorlama,
Gece uyku tutmayınca,
Beni yalnız zamanların oyuncağı yapma...
"Üfleyerek geçirebileceğini sandığın için yüreğime yara açmakta hiç sakınca görmedin ama ben o yaralar sızlamasın diye, geceleri göğsümün üzerine yatamadım.
Sayfa 172 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Mevla bir yara verir, nazar olacaktın onunla kurtarır seni. Ayağın kırılır, kötü yola gidecektin gidemezsin. Mevla ne yaparsa güzel yapar. Kötü yola gitmektense ayağının bin defa parçalanması daha iyi değil mi?
Ben hastalığı altın zincire benzetiyorum. Mevla onunla kendi kapısına bağlıyor. Siz onu beğenmiyorsunuz ama ahirette ne kadar kıymetli olduğu meydana çıkacak.
Mahmud Efendi Hazretleri (k.s.)
Ne
Nedendir bilinmez bazı kadınlar, gayet sağlıklı olsalar da çok kanamalı adet görürler. Doğum kontrol haplarının bu konuda faydası olabilir ama çok aşırı durumlar için rahim aşındırma denilen bir yöntem vardır. Yüzde olarak çok az sayıda kadına uygulandığı için pek yaygın bir işlem değildir. Esas olarak, son derece sıcak bir silindir topun endometrium'a uygulanmasıyla yapılır, endometrium öyle bir düzleştirilir ki uterus boşluğu daralır ve yara izi kalır. Ayrıca lazer ve kaynar su yöntemleri de denenmektedir. Bu adeti sona erdirmek için oldukça radikal bir yöntemdir ve gayet açık ki başka çocuk isteyen kadınların tercih edeceği bir şey değildir.
Sayfa 42 - Chiviyazıları YayıneviKitabı okuyor
Zor insanların genelde çok yara almış gölge çocuklukları vardır.
""Günümüzde, dişil doğalarının onları terk edip Persephone¹ gibi cehenneme gittiğini düşünen kadınlar ve erkekler, içlerinde bir boşluk hissediyorlar. Nerede böyle bir boşluk, uçurum ya da yara mevcutsa o yaranın şifası kendi içindeki kanda aranmalıdır. Eski bir simyacı deyimi, 'Her çözüm kendi kanında bulunur' der. Yani dişil boşluk eril bağlantılarla doldurulamaz. O ancak içsel bir bağlantı ile, kendi parçalarının entegrasyonu ile ve anne-kız bedenini hatırlayıp tekrar birleştirerek doldurulabilir."
NOR HALL
Sevdiğim eski bir söyleyiş, severim. Daha sahici gelir bana, eski zaman aşklarını, eskide kalmış aşkları hatırlatır. Ne kadar unutulmaya çalışılsa da, izi belli bir yara gibi duran aşklar.
Sevdiğim: dün ve daima.
Sevgilim: sadece bugün.
Sevdiğim: eşsiz, tek. Sevgilim: sığ, çok.
Sevdiğim: sevdim sahiden.
Sevgilim: Emin değilim.
bana ölüm çıktı, yaklaştım ona öptüm
ağzımda yırtık bir geçmiş, yara, tuz
ben ölüm dedikçe evim oluyor
Sayfa 45 - Dara YayınlarıKitabı okuyor
İlk dizeleri kağıda düştüğüm günden beri binlerce yanıt verdiğim, yine de yatışmadığım bir uzun soru oldu yazmak. Yara aynı yara / Dil aynı dil. // Biz neden bu kadar yalnızız* deyip duruyorum neredeyse elli yıldır.
Sayfa 13 - Kırmızı Kedi Yayınevi - *Otların Uğultusu ArasındaKitabı okuyor
“Kalanlar yaralarla, ardından da yara izleriyle uğraştılar; bu çok acı vermiş olmalı. Ama bizim için... Kaçaklar diyebilirsin bize... Bizim iyileşme şansımız hiç olmadı, yaralarımız hep açık kaldı.”
Sayfa 262
✓ Keşke ruhumu da bir yara bandının altına yatırıp birkaç gün dinlendirebilseydim...
Sayfa 377 - İndigo YayınlarıKitabı okuyor
Duygusal beden tıpkı mikrop kapmış cilt gibi yara doludur. Bu yaralar da duygusal zehirle iltihaplanmıştır.
Gavsülâzam Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî Hazretleri (k.s.),
"Tabiatlaşan günahlar kalpte nifak tohumları eker, ibadetin lezzeti yerine nefse zulmet yağar. Her bir günah kalpte bir yara açar. O yaralar nifak olur. O zaman ibadetin lezzeti kaçar" buyurmuştur.
Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî Hazretleri (k.s.) beyanına göre ibadetlerdeki lezzetin kaçmaması için ilaç, pişmanlık ve tövbedir. Günahı ve tabiatlaşan çirkin ahlâkı terketmektir. Tabiatlaşan çirkin ahlâkı teşvik eden de kötü arkadaştır. O arkadaşı terkedemeyen, alışkanlık haline gelmiş işini terkedemez. Kötü arkadaş kötülüğe götürmede, hayırlı arkadaş hayra götürmede vasıta olur.
Sayfa 125Kitabı okudu
