Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gurur­luları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yuka­rıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenle­rini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sev­meyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllülük­le sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.
Sayfa 34 - Şule Yayınları Ağustos 2019Kitabı okudu
...Son dəqiqələrdə dünyadan çəkildiyimiz və qarşıda əbədiyyət açıldığı bir zamanda insanlar arasında süni surətdə yaradılmış dərəcə fikirləri silinib aradan qalxır. Belə bir zamanda insan sadəcə bir insan olur.
Reklam
Canlı veya cansız, yaradılmış veya yapılmış her şey bir "Cisim"dir
Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu onların ihtiyac yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıklarz bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.
Kırlarda, tek başına yaşamak için yaradılmış bir adamdım ben; başka yerde mutluluk olamazdı benim için.
Sayfa 243 - Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları
Generalın son səhvi
XXI əsrdə dünyada təsadüf olmur, yaradılmış təsadüflər olur.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak; umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki, Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.”
424 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.