"Hayır, sağlamları,kendine güvenenleri,gururluları,neşelileri,sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu;onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi,yukarıdan bakarak,umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi,onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs,kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki.
Ancak kaderin tokadını yemiş,kendine güvenlerini yitirmiş,hor görülmüş,çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi,sevilmeyi;şükran duygularıyla, alçak gönüllükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir." Stefan Zweig
Hayır,sağlamları kendine güvenenleri,gururluları,neşelileri,sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi,yukardan bakarak,umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi,onlar için gelişigüzel bir olay,saçlarına taktıkları bir süs,kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki.
Ancak kaderin tokadını yemiş,kendine güvenlerini yitirmiş ,hor görülmüş,çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi,sevilmeyi; şükran duygularıyla,alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.
Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki.
Ancak kaderin tokadını yemiş, kendilerine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.( Stefan Zweig)