"ve bütün yaralarım aşktandır aşktan, aşktan, aşktan..."
Sayfa 280 - YKY, İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına adlı şiirdenKitabı okuyor
TUTSAK seni istiyorum ve biliyorum asla koynuma almayacağım sen o aydın ve pırıl pırıl gökyüzüsün ben bu kafeste bir tutsağım kara ve soğuk parmaklıklar ardından gözlerim hasretle bakıyor yüzüne doğru
Reklam
bir gün kavuşuruz ve o gün varsa aramızda sadece tanrı kalsın
ve bütün yaralarım aşktandır aşktan, aşktan, aşktan...
Sayfa 105Kitabı okudu
ve tüm yaralarım benim aşktandır aşktan, aşktan, aşktan.
Reklam
ben neden caddelerde yitecek kadar küçüğüm ve neden caddelerde yitecek kadar küçük olmayan baba düşünü gördüğüm kimsenin gelişini öne almak için bir şeyler yapmıyor ve mezbaha mahallesi sakinleri. bahçelerinin toprağı bile kanlı olanlar ve havuzlarının suyu bile kanlı olanlar ve ayaklarının altı bile kanlı olanlar neden bir şeyler yapmıyorlar neden bir şeyler yapmıyorlar.
evimizin avlusu yalnızdır evimizin avlusu yalnızdır gün boyu kapı arkasından hep parçalanma sesi geliyor ve patlama. tüm komşularımız bahçelerinde çiçek yerine şarapnel ve makineli tüfek ekiyorlar tüm komşularımız fayans havuzlarını kapatıyorlar ve fayans havuzlar kendileri istemeden gizli barut ambarları oluyorlar ve sokağımızın çocukları okul çantalarını küçük bombalarla doldurmuşlar. evimizin avlusu sersemdir. ben yüreğini yitirmiş zamandan korkuyorum. ben bu kadar çok elin boşunalığını düşünmekten ve bu kadar yüzün yabancılığını imgelemekten korkuyorum ben geometri dersini delice seven bir öğrenci kadar yalnızım. ve sanıyorum bahçe hastaneye kaldırılabilir. ben sanıyorum ... ben sanıyorum ... ben sanıyorum ... ve bahçenin yüreği güneşin altında kabarmıştır ve bahçenin belleği usul usul yeşil anılardan boşalıyor. Temmuz. 1963
senden daha yalnız değil midir? peygamberler, yıkımın elçiliğini kendileriyle getirdiler yüzyılımıza bu art arda patlamalar ve zehirli bulutlar kutsal ayetlerin tınlaması mı? ey dost. ey kardeş. ey kandaş aya vardığında çiçeklerin soykırımı tarihini yaz.
Reklam
soğuk bir mevsimin eşiğinde aynaların ağıtı topluluğunda ve uçuk renkli deneyimlerin yaslı toplantısında ve suskunluğun bilgisiyle döllenmiş bu günbatımında böyle sabırlı ağır başıboş gitmekte olan o kimseye nasıl dur emri verilebilir. o adama nasıl diri olmadığı söylenebilir, hiçbir zaman diri olmadığı.
İnanalım soğuk mevsimin başlangıcına ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü
küpeler takacağım kulaklarıma ikiz iki kızıl kirazdan ve tırnaklarımı papatya çiçek yaprağıyla süsleyeceğim bir sokak var orada aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıyla küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyor; bir gece rüzgarın alıp götürdüğü.
kendi penceremden bakıyorum bir şarkı tınlamasından başka bir şey değilim ölümsüz değilim bir şarkının tınlamasından başka şey aramıyorum bir hüznün sade suskunluğundan daha arın olan bir lezzetin çığlığında yuva aramıyorum çiy gibi bir tende tenimin zambağı üzerinde
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.