Kişi unutamayacağı bazı acılar yaşamıştır, çıkmaza girmiştir, gelecek karanlık görünüyordur. Bu hal onun ruhunda duaya ve ibadete yönelme, Allah'la temas kurma gibi ihtiyaçların şiddetli sinyallerini verirken; kişi bu sinyalin dilini çözemediğinde , şayet bohemliğe dalmamışsa ;en azından alışveriş tutkunu,oyun bağımlısı,dizi veya maç düşkünü olur. Kalp ve ruhundaki ihtiyacı bu yollarla giderebileceğine inandığı için bunları yapar. Bu etkinliklerle gönlünü oyalarken çok geçmeden ihtiyacının hafiflemek şöyle dursun,aksine şiddetlenmiş olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalır. Rahatlar,stres atarım düşüncesiyle yaptığı lüzumsuz alışverişler ,nihayetinde onun rahatını kaçıran birer kargaşaya dönüşür. Tatile huzur bulmaya gidip , huzurunu iyice yitirmiş olarak geri döner çoğu zaman. Dertleri unuttursun diye giriştiği etkinlikler ,unutmaya çalıştığı şeyleri daha yoğun hatırlatmaktan başka bir işe yaramaz.
Sayfa 132Kitabı okuyacak
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin
değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz
Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır
Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
HAYÂ ve İFFET...
Kurre b. İyas diyor ki: Peygamberimiz (s.a.v.)’le beraberdik, huzurunda haya’dan bahsedildi. Sordular :
- Ya Resûlallah hayâ dinden midir? Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
- “Evet, hayâ o dinin tamamıdır.” Sonra şöyle buyurdular:
- “Haya, haramdan sakınmak, sükût etmek, suskun olmaktır. Dil sessizliği, yoksa kalp sessizliği değil. İffet imândandır. Bunlar ahirette sevabı artırır, dünyalığı ise azaltır. Ama ahiretten artırdıkları dünyalıktan azalttıklarından daha fazladır. Cimrilik, beceriksizlik ve yaramaz söz nifaktandır. Bunlar da dünyadan olan şeyleri artırır ve ahiretten olan şeyleri azaltırlar. Ahiretten azalttığı şeyler ise dünyadan artırdığından daha çoktur.”
Milli Gazete Yayınları
♤Sevilen sevdirmese, seven sevemez" diyorlar. Bu, acaba kalp bir başına işe yaramaz mı demek oluyor?
“Toprağın altında bir işime yaramaz bu kalp benim. İçinde olan, olduğu yeri bilmeli.”
Sayfa 106Kitabı okudu
“ Toprağın altında işime yaramaz bu kalp benim. İçinde olan, olduğu yeri bilmeli.”
Ephesus yayınlarıKitabı okudu
O, benim ilk kalp ağrımdı , tutunmak isteyip tutunamadığımdı. Yarım kaldığım yanına kalamadığımdı. İmkansızımdı, bilinmezimdi, katilimdi, kıyamadığımdı...
Sevilen sevdirmese, seven sevemez, diyorlar. Bu, acaba, kalp de bir başına işe yaramaz mı demek oluyor?
... anladığın gördüğün insanoğlundaki hemen her şey maraz, kalp karası ve hastalıktır. Üstelik insan denen şey anlayanı niye arar biliyor musun, suç ortaklığı için, ya da onun da kendinden olup olmadığını anlamak için. En yaramaz adamı, sapığı bir anla bakalım ne yapıyor, anlayan kenara geçemez artık. Anladığını anlayan tasdik ettiğini, tamam dediğini düşünüp seni kendinden sayar arkana da geçiverir. Anlama. Duyuyor musun?"
Sayfa 173Kitabı okudu
Sevilen, sevdirmese seven sevemez, diyorlar. Bu, acaba, kalp de bir başına işe yaramaz mı demek oluyor?
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin.
_Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur.
_Sağlıksız bir zihinle ne
Mahatma Gandi’nin şu cümlesini çok seviyorum: “Göze göz mantığı bütün dünyayı kör etmekten başka bir işe yaramaz.”
Sayfa 302Kitabı okudu
Zira her günah, kalp surunda açılmış bir gedik, şeytanın kalbe sızması için aralanmış bir kapıdır. Şeytan bu kapıdan sızar ve sürekli insanın, “işe yaramaz” olduğunu tekrar eder. Belki de İslam’ın tevbe ve istiğfara vurgu yapması, şeytanın tuzağına karşı insanı korumak içindir…
Sayfa 63Kitabı okuyor
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir.
_Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler.
_Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Şu pencereler olmasa lambada sönse ne olur? İki dakika duramayız. Kalpte Allah'ın evidir, her ev ışık istermi, istemezmi? İster. Ev ışıksız işe yarar mı? Yaramaz. Şimdi güneş doğduğu vakit ışıksız yer bırakır mı, bırakmaz mı? Bırakmaz. Ancak bir evin perdesi kapalı olsa oraya ışık girmez. Suç güneşte midir yoksa, perdeyi kapatanda mıdır? Suç perdeyi kapatanda, çünkü güneş "aç perdeyi ben gireyim diyor". Sizin kalplerinizde bir evdir, kapısı penceresi var. Her an Mevlanın nuru parlamaktadır. Güneş, nasıl doğunca ışıksız yer bırakmadığı gibi, Mevlanın cemali de doğunca ışıksız yer bırakmaz.. Ancak sen kalp pencereni kapatırsan oraya girmez.Mevlanın nuruna perde olurmu? olmaz. Ama Mevla öyle yaptı. Sen kalp kapı ve pencereni açarsan nur girer. Mevlayı unuttun kalp periceresi kapandı, Mevlayı hatırladın, kalp penceresi açıldı. Işıksız ev olmaz, onun için çok şükredin, onun ışığı çok zikirdir.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 3
Sayfa 220Kitabı okuyor
