İnsan dış dünyadan gelen uyaranlara tepkide bulunan edilgen bir varlık değildir. Alfred Adler'in yaratıcı benlik olarak tabir ettiği kavrama göre insan kendi eylemlerini, algılarını, düşünce ve görüşlerini oluşturmada, biçimlendirmede doğuştan yeteneklidir ve yarattığı bu kavramlar onun dünyasını anlamlı kılar.
bitter moon inceleme
film hakkında internette okuyacağınız en uzun inceleme benimki olabilir :D filmi izlemeyen okumasın, pek bir şey anlamaz ayrıca neredeyse adult film kategorisinde olan bu filmi kimseye tavsiye etmiyorum, yalnızca karşılıksız sevgi sendromu yaşayan ve çileli ilişkisi yeni biten çiftler hariç (zaruretler haramları mübah kılar mıydı neydi,
Reklam
İYİLEŞTİRİCİ HAYAL GÜCÜ Ericksonian hipnoz ve sofroloji gibi diğer yaklaşımlar ise hayal gücüne ve yaratıcı erdemlere hitap ediyor. Bu yöntemlerin atası olan otohipnoz 1920’lerde Émile Coué tarafından icat edildi. Sabah-akşam söylenecek şu basit cümlelerin iyileştirme gücü olduğunu söyledi: “Her gün, her açıdan, gittikçe daha iyiye gidiyorum.” Coué’ye göre kişi, söz konusu bir hastalıktan iyileşmeyi hayal ediyorsa ve eğer böyle bir imkân varsa, bu gerçekleşir. Aynı şekilde, onkoloji ve radyoloji uzmanı Carl Simonton, 1970’li yıllarda, günümüzde halen kanser hastaları tarafından kullanılan terapötik bir görselleştirme tekniği geliştirdi. Bu yöntemdeki en önemli nokta, kanser hücrelerinin benlik tarafından dışarı atıldığını hayal ederek iç kaynakları hayata geçirmek. Örneğin hastalık, ezilecek kumdan bir kale, bağışıklık sistemi ise bir kasırga veya tsunami olarak sembolize ediliyor. Hastalığın daha küçük ve hassas canlandırılması dışında bir uygulama talimatı bulunmuyor.
525 öğeden 601 ile 525 arasındakiler gösteriliyor.