Dramatik ve Dramatik Durum
Dramatik, insanda içsel bir yaşantının olması durumudur.
... Örneğin, bir kadın yanlış nedenlerle evlenir ve yaratıcı hayatından kopar. Bir kadının belli bir cinsel tercihi vardır, ama kendini bir başkasıyla birlikte olmaya zorlar. Bir kadın büyük biri olmak, büyük bir iş yapmak, büyük bir yolculuğa çıkmak ister, ama bunun yerine evde kalıp ataş sayar. Bir kadın hayatı yaşamak ister, ama boncuk taneleri gibi küçük hayat parçalarıyla yetinir. Bir kadın kendisi olmak ister, ama karşısına çıkan her âşığa bir kolunu, bir bacağını ya da göz küresini verir. Bir kadın ışık saçan bir yaratıcılıkla akar, vampirimsi arkadaşlarını birlikte her şeyin üzerine sifon çekmeye çağırır. Bir kadının hayatını sürdürmesi gerekir, içindeki bir şey şöyle der: "Hayır, tuzağa düşmek, güvende olmaktır.” Bu, İblisin "Şunu bana verirsen, sana bunu veririm”idir, bilmeden yapılan pazarlıktır. Böylece psişenin besleyici ve çiçek açan ağacı olması amaçlanan şey gücünü yitirir, çiçeklerini yitirir, enerjisini yitirir, satılarak elden çıkarılır, ceza olarak potansiyelini kaybetmeye zorlanır ve pazarlığın yapılmış olduğunu anlamaz. Bütün drama neredeyse her zaman kadının bilinci dışında başlar ve egemenliğini kurar.
Sayfa 438 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dramatik Oyun
“Çocuk çevresinde olup bitenleri anlamak için ve bunların gelecekte kendisine yarar sağlaması adına gördüklerini, duyduklarını ve hissettiklerini taklit eder. Taklit etme, çocuğun kendisini yetişkin biriyle ya da bir imgeyle özdeşleştirmesi gereksinimini giderir. Bu bilinçli bir davranış biçimidir. Bu bağlamda yaraticı drama öğretmenlerinin taklit etmeyi yaratıcı drama sürecinin sağlıklı bir parçası ve dramatik oyun yoluyla öğrenmenin bir yöntemi olarak görmelerini düşünmek yararlıdır." (Pollisini, 1994)
Drama yaşama meydan okumadır. Dorothy Heathcote
Sayfa 21
·
Puan vermedi
Bir anda kör olsanız ne hissedersiniz? Ben ünideyken yaratıcı drama dersinde hırsız polis oyunu için gözlerim bağlanmıştı. Orada arkadaşlarımın oluşturduğu güvenlikli çemberin içerisinde olmama rağmen adım atamamıştım. Her an düşecekmişim hissiyle oyunun oynanması adına yürümeye başladım. O an anlamıştım görme engelli insanları. Tabi o an gözlerimin oyunun sonunda açılacağının güveni vardı. Roman bir adamın araba kullanırken aniden kör olmasıyla başlıyor. Ardından diger insanların teker teker kör olmasıyla devam ediyor. Hükümet duruma el koyup körleri boş bir akıl hastanesinde karantinaya alıyor. Orada ınsanların nasıl canavarlaştıkları ürkütücü bir sekilde işleniyor. Kör bir gruba rehberlik eden tek gören kadın ve grubu bir yolunu bulup oradan kaçmayı başarıyor. Ama dışarısı da karantinadan farksız değildir. Herkes kör olmuştur ve özel mülkiyet kavramı kaybolmuştur kim kimin evini ele geçirirse artık orası onundur. Yiyecek bulma boyutu ise tam bir facia. Insanlar açlıktan öldüğü için her yer kokuşmuş cesetlerle dolu. Kitabın sonunu da okumayı düşünenlere bırakıyım :) Ben kitabı begendim. Hiç sıkılmadım Akıcı bir anlatıma sahip. Tavsiye edilir :)
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105bin okunma
Reklam
145 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.