Vefatının ikinci yılında Adalet Ağaoğlu’nu anmak için kitap kulübümüzdeki değerli arkadaşlarımla birlikte okuduğumuz Yazsonu, edebiyatımızdaki üstkurmaca (metakurmaca) metinlerin en erken örneklerinden biri. Dördüncü romanı olan bu eserde Adalet Ağaoğlu, bir yazar karakterin kurmaca bir metni örerken zihninden geçenleri gösterirken okuyucuya roman içinde roman nitelikleri taşıyan bir metin sunuyor. Dilde tercih ettiği şiirsellik ve hatta melodik yapı, romanın taşıdığı yoğun (kimi zaman acı dolu) duyguların aktarımında çok etkili bir şekilde kullanılmış. Sanki söylenen her cümlenin duygu aktarımda hem hayatta bir karşılığı var, hem de yaratıcı yazarlıkla bağdaşan bir yönü var. Postmodern estetiğin izlerini taşıyan bir kurgu olarak metnin barındırdığı zıtlıklar ve ikilemler, altı ana karakterle yan karakterlerin etrafındaki temalar üzerinden büyük bir özenle aktarılmış. Zaman kaymaları, anlatıcı değişimi, yoğun mekan tasvirleri, gerçekle kurgu arasındaki belirsizlik metne ısındıktan sonra romanın kendi gerçekliği içinde daha kolay anlaşılmaya başlıyor; yine de sabırlı olmak gereken bir metin. Bütün resim kafanızda birleştiğinde bu sabrın ödülünü zaten alıyorsunuz. Her şeyin belirli olduğu kurguları seviyorsanız tavsiyemi pas geçin ama okurunu da çalıştıran yazarların eserlerini okumaktan keyif alırsanız bu romanı ıskalamayın derim. Postmodern etkinin içerik ve biçim olarak kavuştuğu bu metnin “postmodern” bir okurluk tecrübesi vaat ettiğine hiç şüphe yok.
Yolculukların en çetini kendime olandır demiş Farabi. Mevzubahis kendine yolculuksa eğer ben lafı yine biraz uzatacağım. Bu kitabın bende uyandırdığı hisleri okurluk tarihime not düşmezsem kendi yolculuğuma haksızlık etmiş olurum.
Şimdi zamanı geri sarmak istiyorum. Antik çağa, Büyük İskender’in ve Diyojen’in devrine uzanıyorum.
Kendine
Okumada, dostluk aniden ilk baştaki saflığına kavuşur. Kitaplarda sahte kibarlıklar yoktur. Eğer geceyi bu dostlar ile geçiriyorsak, bu, gerçekten istediğimiz içindir.
...not almak, çözüm üretmek için yaratıcı üretkenliği teşvik eder, yardımcı olur ve kışkırtır. Not almak, hem bilginin dönüşümünün, kullanılır-yaşanılır kılınmasının, hem de yarın kullanacağımız fikirleri saklamanın en etkili yoludur.
- " (…) Başkaları için konuşur, kendimiz için susarız!
Bu yüzden sessizlik, sözden farklı olarak, kusurlarımızın, yapmacık davranışlarımızın izini taşımaz.
Saftır, gerçekten bir atmosferdir...”