Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
308 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Okuduğum değişik kitaplardan biri.Kitabın ilk bölümlerin de oldukça sıkıldım ama okudukça açılmaya başladı.Yazarın üslubuna alışmak biraz zor oluyor.Anlatımda soyut ögeler çok fazla.Konu olarakta benzetmelerden çok yararlanıyor.Gerçek hayatla ilgili verdiği örnekleri okuyunca daha iyi anlayacaksınız.Yazarın çok derin bir felsefesi var.Anlamak için çok çabalayacaksınız.Kitabımızın konusu ise Zerdüşt adlı başkahramanımız bir gün uzun süre bulunduğu mağarasını terk ederek insanlara hakikatleri anlatmaya çalışıyor.Bunu yaparken doğayı,insan hayatını,yaratılışı sorguluyor.Yazarın okuduğum ilk kitabı.Bende çok güzel bir izlenim bıraktı.Güzel bir kitap herkesin okumasını tavsiye ederim.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,6bin okunma
Eski Yunan’da “yoktan yaratılış”ın olup olmadığına dair bir tartışma ortamına rastlamıyoruz. Eski Yunan’da maddenin ezeliliği tartışmasız bir hareket noktası olarak ele alınmıştı ve maddenin “yoktan yaratılmış” olup olmadığı hiç gündeme gelmemişti. Evreni meydana getiren unsurların ne olduğu, evrende gayesel bir yapının olup olmadığı veya evreni tanımlamayan kimi modeller tartışılmıştı. Bu kadar hararetli tartışma ortamında “yoktan yaratılış” üzerinde ciddi bir tartışma olmaması gerçekten ilginçtir. Bu durum “tek Tanrılı dinler olmadan, insan aklı yoktan yaratılış iddiasında bulunamamıştır veya bulunması zordur” iddiasını haklı çıkarmaktadır. Eski Yunan’ın dinamik tartışma ortamı, insan aklının, bilimsel verilere dayanmadan, salt düşünce ile nerelere varabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet gibi tek Tanrılı dinler ise diyalektik (akıl yürütme yoluyla tartışma) neticesinde değil, vahiy kaynaklı kitapların temelinde “yoktan yaratılışı” savunurlar. Bu yüzden bu dinler, bilimsel birikim ve felsefi diyalektik ortamına ihtiyaç duymadan iddialarını ortaya koyarlar. Çünkü bu dinler, insani birikimle oluşmadıklarını, yaratıcı Tanrı’nın mesajı olduklarını söylemektedirler. Dinlerin ve felsefecilerin bu farkının altı çizilmelidirBig Bang ise bilimsel yöntemlerle maddenin ve zamanın başlangıcını göstererek yoktan yaratılışı destekler. Bilimin bu kitapta incelediğimiz bulguları, tek Tanrılı dinlerin ortaya koyduğunu desteklemekle, Aristo’nun ve Platon’un ezeli madde fikrini yanlışlamaktadır.
Sayfa 154 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
Reklam
382 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Adem ve Havva'nın yaratılışı şeytanın cennetten kovuluşu yasak elma dünyaya gitmeleri Kabil ve Habil gibi hemen hemen herkesin yarım yamalak bildiği bu konuları anlatmış Nazan BEKİROĞLU. Konu çok güzel ama çok akıcı bir dil kullanılmadığından uzun sürdü bitmesi,
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202112,3bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kısa ama kısalığının ötesinde de başarılı ve çok derin bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere kadınların çektiklerini ve kadınların erkeklerine ne şekilde bağlılık gösterdiğini ve onları ne şekilde ilahlaştırdığını anlatıyor. Yazar Hamdi Kalyoncu’nun da uzman bir psikiyatir olmasından dolayı da kadınların çektiklerini ve yaşadıklarını anlatmakta
Erkeğini İlahlaştıran Kadınlar
Erkeğini İlahlaştıran KadınlarHamdi Kalyoncu · Yediveren · 202118 okunma
Sualinizin zor kısmı da şudur ki, ilim olmadan şiir olmaz. Geniş bilgi ve kültür sayesinde güzel şiir yazılabilir. Aksi takdirde kendinizi yenileyemezsiniz, imdi, bir kişinin şairane yaratılışı olup bilgisi de varsa ona gereken tek şey üsluptur. İsterseniz buna kişisellik ve yaratıcılık diyelim.
adem'in yaratılışı ne güzel bir felsefedir! allah adem'i yarattıktan sonra, ruhu kendi ruhunun nefhasından ve bedeni ise kötü kokulu çamurdan veya kurumuş çökelti balçıktan olan bu varlığa isimleri öğretiyor, ondan sonra o emaneti yere ve göklere arz ediyor, herkes onu üstlenmekten çekiniyor, ama adem üstleniyor! melekler, ''bu yarattığın kimdir?'' diye itiraz ettiler, ''biz sana karşı her zaman rüku ve secdedeyiz, senin iradenin dışına çıkmayız; tabiatımız dumansız ateştendir; adem ise yeryüzünde fesat çıkarır, her lahza isyan eder, başkaldırır, her gün sana öfke ateşi yükseltir; onun yarısı yerdendir; niçin onu seçtin? niçin bizden onun karşısında toprağa yüz sürmemizi istiyorsun? o emanet nedir ki allah onu sadece adem'e verdi? o isimler ne idi ki allah adem'e öğretti? o nefha (dem) ne idi ki allah onu adem'e üfledi ve onu canlandırdı?
Sayfa 348
Reklam
İnsan da tıpkı doğa gibidir. Yaratılışı ve tasarımı itibariyle özü, saflığı ve potansiyeli bozulmadığı ölçüde güzel, yaratıcı ve zararsızdır.
Çok güzel bir tespit Kerpiçten yapılan evlerle çimentodan yapılan evlerin arasındaki farkı anladığımızda neyi kaybettigimizi ve neyi kazanmamız gerektiğini anlayacağız. Kerpiç toprak, saman ve sudan oluşur. Taştan arındırılan toprak, saman ve su ile birlikte harç edilir, ardından önceden çıkarılmış kalıplara dökülerek şekil verilir ve belli bir süre güneşin altında piştikten sonra ortaya kerpiç çıkar. İnsanın yaratılışına ne çok benziyor. Allah tarafından Hicr suresi 26'ncı ayette; "Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık " şeklinde ifade edilen insanın yaratılışı ile kerpicin oluşturulması arasındaki benzerlik işte insan-mekan ilişkisi üzerinden bizi bir yere götürecek. Fıtrata...
Sayfa 37
İnsan da tıpkı doğa gibidir yaratılışı ve tasarım itibarıyla özü, saflığı ve potansiyeli bozulmadığı ölçüde güzel, yaratıcı ve zararsızdır.
Sayfa 24 - Final kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Suyun Ayak Sesi~Sohrap Sepehri
Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyi
Reklam
Nebî Aleyhisselam, Cebrâil'e: " Gökyüzünü birçok defa inip çıkarken hiç sıkıldığın ve daraldığın oldu mi? " buyurdu. Cebrâil: "Üç yer hariç olmadı. Birincisi; Nemrûd, İbrahim (a.s)'i ateşe attığında ben Sidre'de makamımda idim. Bana "Habibime yetiş !" diye nida geldi. Ben de ateşe düşmeden yetiştim. İkincisi, Yûsuf'u kardeşleri kuyuya attıklarında "Kulun Yûsuf'a yetiş!" diye nida geldi. Bende makamımda idim. Kuyunun dibine varmadan yetiştim. Üçüncüsü, kafirler, Uhud Gününe nin küçük azı dişlerinden birini kırınca güzel yüzünden kan çıktı. Şöyle hitap geldi: "Ey Cebrâil ! Habibim Muhammed'e yetiş, kanı yere damlamasın." Ben de makamımda idim, indim ve kanını kanadıma aldım.
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sokak kitapların dan çıkan Olmak Eşittir Ölmek, başlangıçta yazarın kendi kendiyle hesaplaşmasına tanık olmak gibiydi, daha çok iç sesini dinlediğimiz yazar Acı’nın doğuşuna okuyucunun da eşlik etmesini istemiş ve sanırım iyi de etmiş :) Aklım da kalan güzel bir sözün de altını çizmiştim hatta diyordu ki; “Acıyla yaşamak zordur deseler de bu çok
Olmak Eşittir Ölmek
Olmak Eşittir ÖlmekAhmet Sezer Sencer · Sokak Kitapları Yayınları · 201511 okunma
750 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.