Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanların her zaman mitoslara ihtiyacı olmuştur. Yıllarca, içinde yaşadığı sistemin çıplak gerçeklerine ilişkin bilgi bom­bardımanına sürekli açık olmak, terapistin mitos yaratma ihti­yacını ketleyebilir. Mitoslarını tümden yitirmek ise bir terapis­tin trajedisi olabilir. Onun için terapist, yaşadığı evrene yaban­cılaşmasıyla sonlanabilecek tehlikeli bir gidişe kapılmama konusunda dikkatli olmak zorundadır.
Düşünceleri uzaklarda, bağlantısız, sanki başkala­rına ait düşüncelerdi. Evreni yıkmak. Hiçbir şeyin önemi yok. Düşünmeye ne gerek var? Düşünmek kötüdür. Tanrı'nın hoşuna gitmez. Yaratma bir yıkma biçimidir.
Reklam
“Bütün günahlar bağımlılık yaratma eğilimindedir ve bağımlılığın son noktası lanettir.”
Sayfa 1
Sanatçı toplumu tümden reddeder­se, yani düşler dünyasında yaşamaya başlarsa sanatı da bir yadsımaya dönüşür, palyaçoların ve biçim gramercilerinin ürünü haline gelir, her iki durumda da yaşayan gerçeklikten kopar.
Sayfa 25 - can
Rabbim
Rabbim! Seviyorum; ikindi namazı seccademe düşen güneşini... Mûsikî gibi gökte salınan martılarını seviyorum. Suyu da seviyorum, Cânı içinde taşıyan kudretini... Seviyorum; Kalpleri mahzun, Yüzleri güleç kullarını. Rabbim! Seviyorum Yaratma Sanatını.
Moral cesaretin kaynağını, kişinin kendi duyarlığını yoldaşı diğer insanların acısıyla özdeşleştirmesinde bulması, büyük anlam taşımanın yanı sıra, bir kuraldır da.
Reklam
Tıpkı tekrar kuşağı oldukları sessiz kuşak gibi, Z kuşağı da bir şeyler yaratma ve üretme konusunda becerileriyle geldiler. El işçiliklerini kullanarak bir şeyler yaratmaktan keyif alan, daha fazla eşyaya değil, daha anlamlı deneyime sahip olmak isteyen bir kuşaktan bahsediyoruz..
Sayfa 35 - Mundi KitapKitabı okuyor
Hayatımdaki amacımın kitaba yansıyışı
Tanrılara özgü olduğu sanılan yaratma kudretine o da sahipti artık.
Bir yitim durumunun ifadesinin en az değer yitirmiş, en az entelektüelleşmiş biçimlerine uygulanan şiir terimi harcamanın eşanlamlısı kabul edilebilir: Gerçekten de, en belirgin şekliyle, yitirerek yaratma anlamına gelir. Dolayısıyla anlamı kurban etme'ye yakındır.
Bilinçli yalnızlık, yaratıcı yalnızlık halini aldığında bambaşka bir yaşam deneyimi elde edilir. Yaratıcı yalnızlık çok özeldir. İçinde dinginleşme, dinlenme, derin düşünme, üretme, yaratma ve ilham barındırır. Düşünsenize Dostoyevski evine hiç girmeyen bir adam olsaydı, yoğun bir iş hayatı olsaydı, gecesi gündüzü kalabalık geçseydi, gündüz toplantılar akşam partiler... Dinlenmek için beş dakika bile ayıramıyor kendine, tam bir işkolik, gerçek bir sosyal kelebek, telefonları hiç susmuyor, sürekli internette içerik üretiyor, paylaşımlar yapıyor, videolar çekiyor, sizce Suç ve Ceza ne ara ve neden yazılacaktı ki? Karamazov Kardeşler'i kim düşünecekti? Ecinniler kimin aklına gelecekti? Bütün bu büyük eserler, derin bir düşünmenin, yalnızlığa çekilmenin, içe dönmenin ve yaratım sürecinde stres yapmadan acele etmeden durabilmenin, bu süreci yönetebilmenin bir sonucu değil mi?
Reklam
her birimiz varlığımızın gizli boyutlarında kısmen kökensel ve kısmen deneyimden kaynaklanan bazı temel biçimleri taşımaktayız. Sanatçının dışavurdukları bunlardır.
Ancak bilindiği üzere, sanatçıların bir şaheser yaratma fikriyle yola çıkmaları, başarısız eserler yaratmalarına sebep olur.
Sayfa 35 - Tokyo MangaKitabı okuyor
Bu iki amaca doğru acılara katlanarak, pes etmeden, kat edeceğimiz bu uzun yolun zorluklarını göz önü­ne alarak ilerlemeliyiz. Hangi yazar, elini kalbine koyup ahlak konusunda vaaz verebilir ki? Kendimi düşününce, benim tüm bunlardan uzak bir yazar olduğumu bir kez daha söylemem gerekir. Işıktan, var olmanın mutluluğundan, içinde yetişti­ğim özgür yaşamdan hiçbir zaman vazgeçmedim.
Büyük düşünceler, dünyaya güvercinler gibi sessizce konar. Şayet kulak verirsek, medeniyetlerin ve ülkelerin neden olduğu karmaşanın ortasında, yaşamın ve umudun yumuşak bir kanat çırpışı kadar hafif gürültüsünü duyabiliriz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.