Çünkü benim gerçekten sevdiğim insanlar azdır, beğendiklerim ise büsbütün az. Dünyayı görüp tanıdıkça hoşnutsuzluğum artıyor.İnsanların içyüzünün nasıl hiç göründüğü gibi çıkmadığını; iyi ya da akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum.
“Kibirle gurur, çok zaman aynı anlamda kullanılmalarına karşın aslında ayrı ayrı şeylerdir. Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur daha çok bizim kendi kendimizi değerlendirmemizle ilgilidir; kibirse başkalarına kendimizi ne şekilde satmak istediğimizle.”
“Ben” deyince bir boşluk duygusuna kapılıyorum.Öyle unutulmuşum ki, kendimi iyice hissetmek elimden gelmiyor.Benden kalan bütün gerçeklik, var olduğunu hisseden varoluş sadece.
İlk defa bir kitaptaki karakteri kendime çok yakın buldum.Bu yüzden bu kitap hakkında bir şeyler yazma gereği duyuyorum.İlk başta kafam çok karıştı, bir şeyler yerine oturmamıştı. Daha sonra her şey yerli yerine oturunca kitabı elimden bırakmak istemedim. Hayat aslında hep bir şeyler aramamızla geçiyor fakat tam aradığımız şeyi bulunca da onu elimizden bir şekilde alıyor. Yanlış kişiler, yanlış zaman ve yanlış kararlar...
Kitabın ben de özel bir yeri oldu umarım ileride okuyacağım kitaplar onun yerini doldurabilir.
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959.9k okunma