Değdi mi gittiğine? Elin... Gözün... Tenin... Değdi değil mi gittiğine?
"Ama şahsen değil mi? Bütün gidişler şahsen. Bütün hamlelerde ‘‘şah’’ sen. Mat bir renktir tenim. Mat edişlerinden bilirim."
Reklam
"Âşıkken bile ayrılık şarkıları dinleyen iki ayrı nakarattık. ‘‘Biz’’i kanattık. Bu ayrılık hastalığında, Sana lokman mı hekim? Yoksa ben, Sensiz yediğim her lokmayı,haram mı bilmeliyim?"
"Özüm yok, Geçmişim kayıp belki. Senden sonra her şey bir üveylikti. Ve sırf bu yüzden yazmadım öz geçmişimi. Öz geçmişim, Geçmemiştir benim… Unutulmayı Unut artık."
Diyorlar ki “eden bulur.” İnanmayın, böyle değil. Eden, yine aşka yeni bir beden bulur. Başkasına gidecek olan, ne yapsanız gitmek için bir neden bulur. Sizek alan acıdır. Acı mı? Hala tokasını saklarken, saçlarını başkasının okşamasıdır. Biten o dev aşkın ardından, ömrnüzce bitmez o sese can veren iki kelimenin cinneti; “Yaşadık, bitti.” Siz, “Öldük, bitti” diye düzeltin bunu. Yaşasaydınız bitmezdi, yaşayan bırakmazdı ki.
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Nazım Hikmet ve Ümit Yaşar Oğuzcan'dan sonra kelimelere bu kadar dokunan bir yazara denk gelmemiştim. Çok uzun yıllara dayanıyor Emre Gökçe ile tanışmam. Yıllardır elime alıp defalarca okumuşumdur her kitabını. Herkesin kendinden parça bulabileceği, insanın ciğerini delen bir anlatım.
Yargah
YargahYunus Emre Gökce · Altın Nokta Yayınları · 2010120 okunma
Reklam
Büyük düşleri ve gülüşleri olan bir aşkın ardından kalan tutku birikintilerinin sebebidir bu kitap.. Yazılmış her cümle; Kanayan, kanadıkça sulanan, sulandıkça kabuk bağlamayan bir yaradan, bir yar yıkımından, bir aşk acısından üryan.. Öte yandan o acıya dayanmaktan, aşk kadar ayrılığın da yardan geldiğini savunmaktan..
Hecelik - IV
Maksadım dua değil... Sana dokunduğum bu elleri açıp, Avuçlarımdaki kiri gösteriyorum aslında, Tanrıya...
Yargah
Yaz uygulaması dediler, Yazdım... Bir saat daha fazla sensiz kalacağımı anlamadım...
309 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.