Akademisyenlerin Cübbe Giymesinin Amacı Nedir?
Dünyada üç meslek grubu cübbe giymektedir. Bunlar din adamları, yargı mensupları ve öğretim üyeleridir. Cübbe giymenin amacı, verilen kararlarda, yapılan çalışmalarda cübbe giyen kişilerin hiçbir baskı kabul etmemeleri, hür iradeleri ile hareket etmeleri ve vicdanları rahatsız edecek bütün olumsuzluklardan kaçınmaları gerektiği simgesini taşır. Yargı mensupları ve din adamları her ne kadar yazılı kurallar üzerine kararlar verseler bile, manevi dünyalarına etki yapacak hiçbir diretmeyi kabul etmediklerini, o yönde yapılacak baskıya boyun eğemeyecekleri görüntüsünü çizerler. Akademisyenlik de bu bağlamda böyle yaklaşımı gerektirmektedir. Akademisyen önce dış baskıdan, sonra da iç baskıdan uzak olmalıdır. Dış baskı onun rahat çalışmasını, iç baskı da doğru netice almasını engeller. Bir akademisyene sağlanacak rahat iş ortamı kadar, fikrî çatışmalardan uzak, özgürce hareket edeceğiberrak bir zihin yapısı da çok önemlidir. Kapalı, kalıplaşmış bilgilerin ispatı için bilim yapılmaz. Akademisyen "bütün yanılgılardan arındırılmış bir ideoloji" peşinde koşma- malıdır. Araştırmacı insan, bir çalışmayı, objektif bir bakış, deney, gözlem, ölçüm metotları kullanarak tamamlamalı, yeni ve bağımsız bilgiye ulaşma çabası içine girmelidir. Böyleyece düşünceye pranga vuran ön yargılardan kurtularak düşünceyi kanatlandıran, sınırları zorlayan bir bakış açısı yakalamış olacaklardır. O zaman giydikleri cübbe bir anlam kazanmış olur.
Suat Ungan / Kültür Penceresinden
🏷️ 28 Şubat Süreci ve Üç Kağıt Ekonomisinin Talanı
28 Şubat'ın iki anlamı var.
✓ Birincisi askerler görevini yaptılar. 15 Temmuz ve fetö terör örgütü orduyu ve askerleri haklı çıkardı.
✓ İkincisi 28 Şubat operasyonunu aynı zamanda sermayenin kendi iktidarını çıkarma operasyonu olarak görmek gerekir. Sermaye 2002'de iktidara
Görüngüler bize dolaysızca verilebilecek biricik nesnelerdirler, ve onlarda dolaysızca nesne ile ilişkili olan ise sezgi olarak adlandırılır. Ama bu görüngüler kendilerinde şeyler değildirler; tersine, yalnızca tasarımlardırlar ki yine kendilerinin nesneleri vardır—bir nesne ki artık bizim tarafımızdan sezilemez ve bu yüzden görgül-olmayan olarak,
Evlilik Romantizminden Nikah Realizmine Cinsel Açılım İhtiyacı
Doç. Dr. Emir Kaya
hf.asbu.edu.tr/tr/personel/doc...
19 yaşında, Amerika’da öğrenciydim. Benim yaşımda oğlu olan Türk bir abimiz bir gün şu beklenmedik haberi verdi: “Oğlanı evlendirdim”. İmrenmeyle karışık şaşırdım. “Nasıl, neden?” dedim. “Kız arkadaşı vardı. Aldım karşıma. ‘Oğlum’ dedim. ‘Bir kere zina etmendense on kere
HİBRİT EĞİTİM
Sınıf içindeki eğitim ortamı mutlaka gerekli ama haftanın 5 günü,her günün 6-8 saati,bir çok öğrenci için de saat veya saatleri bulan okula gidiş yolculuğu ,çok da sağlıklı olmayan öğünler bu düşünülen hibrit modelle ( bazı günler okulda,bazı günler uzaktan eğitimle) minimalize edilebilir ve bu sayede kazanılacak zamanda öğrenciler daha çok spor ve sanat fırsatı bulabilirler.Yani bir öğretmen olarak olumsuz bir ön yargı ile bakmıyorum.Tabi ki çalışan anne ve babalar gibi üzerinde düşünülmesi ve düzenlenmesi gereken birçok durum da ortaya çıkacaktır.
Bütün sosyal bilimler subjektiftir ve yoruma açıktır. Bu durumdan doğan anlaşmazlıkları gidermek için iki yol izlenebilir; ya ön yargılarını olabildiğince geri plana atıp objektif bir yorum yapmaya çalışırsın, ya da bakış açını en baştan belirlersin. İnsanın olduğu her yerde ön yargı da var olacağından ikinci yol çoğu zaman daha sağlıklı bir tartışma ortamı sunar.
Unutulmayacak bir eser
Belki de hayatım boyunca unutamayacağım karakterleri kazıdım aklıma bu kitabı okumakla. Meryem bende unutulmayacak izler bıraktı. Hayat ona bir gün bile merhamet göstermemişti ama bu Meryem’in kalbindeki acıma duygusunu alıp götürmek yerine onu merhamet timsali bir kadın yapmıştı. 2 kadının savaş ve vahşet içerisinde kesişen hayatı,birbirlerine olan sonsuz destekleri ve cesaretleri beni çok ama çok etkiledi. İlk sayfalarda yazarın birbirinden alakasız çok fazla insandan çokca bahsettiği için azda olsa bir ön yargı oluşturdu içimde ama sonra bütün karakterleri mükemmel bir ustalıkla birbirine bağlamasına hayran kaldım. Betimlemeleri sayesinde olayları ve ortamı hayal ederek okuyabilmem hiç zor olmadı. Kesinlikle hayatım boyunca unutmayacağım ve keşke unutupta tekrar aynı heyecanla okuyabilseydim diyebileceğim bir kitap. 
Bin Muhteşem Güneş 
Khaled Hosseini
Kadına şiddet evrensel bir "suç"
Evrensel Gazetesinin bir köşe yazısını paylaşmadan önce August Bebel Kadın ve Sosyalizm kitabında ezilen iki sınıfın varlığından bahseder: İşçi sınıfı ve Kadınlar. İşçi sınıfının içindeki kadınlar ise en çok ezilen sınıf. Ve Kadına bakışın tarihçesini üç büyük dine dayanan uygulamalara ulaştırarak anlatıyor. Değişmemiş hiçbir şey değişmemiş
Hayati İnanç Tanıma Etkinliği
gzt.com/roportaj/medine...
Hayâti İnanç, kendi ağzından... :))
Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem...
Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat
BEDELLİ GÜNLÜKLERİ - 57. TOPCU TUGAYI BEDELLİ
BEDELLİ GÜNLÜKLERİ - 57. TOPCU TUGAYI BEDELLİ
Kaçtım kaçtım ve sonunda yakalandım. Uzun süredir ertelediğim askerlik hizmetimi bedelli olarak İzmir/Bornova'da bulunan 57. Topçu Tugayı'nda tamamladım. İşte size askerlik hatıralarım. 15-20 gün askerliğin hatırası olur muymuş demeyin. Oluyormuş, oturun okuyun işte.
İlk önce şunu belirtmem lazım